Recep Garip

Yeni Birlik

Muhsin Bulutgöçer'in ardından

Bazı dostluklar ve kardeşlikler için zaman sınırı koyamazsınız. Hayatınızın bir yanında daima mevcutturlar. Onlar her zaman sizinle, siz de her daim onlarlasınızdır. Bu işin hesabı kitabı olmaz. Sizi kardeş kılan Allah'tır. Kusurlar, hatalar ve eksiklikler bir araya geldiğinizde ortadan kaybolur gider. Siz kendiniz için arzu ettiğinizi kardeşlerini

Okumanın zihin haritası

Okumak, sadece gözlerle değil, zihin ve ruhla yapılan bir eylemdir. Bir bölümü veya bir kitabı bitirdikten hemen sonra başka bir şeye geçmek yerine, okuduklarınız üzerinde kısa bir mola vermek, özetlemek, bir dosta aktarımda bulunmak yerinde olur. Bu, tıpkı bir yemeği sindirmek gibi bir zihinsel egzersizdir. Okurken önemli bulduğunuz yerlerin altın

Muhsin Bulutgöçer (1940 – 2025)

"Her canlı ölümü tadacaktır ve sonunda huzurumuza geleceksiniz." Ankebût 57.ayet"Ölüm güzel şey perde ardından haberHiç güzel olmasaydı ölür müydü peygamber" Necip Fazıl Kısakürek"Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölümÖlümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm." Erdem BayazıtBir insanın hikâyesi olmalıydı. Şairdi, yazardı, hatipti, dertliydi, hoş sohbe

Okuma eylemi

Kitap okumak, insanoğlunun binlerce yıldır süregelen en köklü ve dönüştürücü eylemlerinden biridir. Günümüzün hızlı tempolu dijital dünyasında bile, bilginin, düşüncenin ve hayal gücünün en derin kuyularına inmenin yolu hala kitaplardan geçiyor. Peki, neden okuruz, niçin okumalıyız ve en önemlisi, nasıl daha verimli okuyabiliriz Geliniz, hem kendim

Okumak

Bir kitap açılırken, bir kapı kapanır dış dünyaya. Ve sen, kendi içine doğru yürürsün. Okumak, bir aynaya bakmak değil, aynada çoğalmaktır. Okumak, bir kuşun gagasında unutulmuş bir mektubu çözmeye çalışmaktır. Harflere değil, harflerin içine, sırrına ulaşmaktır. Çünkü hakikat, cümlenin son noktasında değil, o noktaya varmadan evvel durup içini yok

Hakikat

İnsan, yaratılmışların en latifi, en nazik cevheridir. Lakin bu latifliğin farkına varmak, onu işlemeyi bilmekle mümkündür. Zira "Ben gizli bir hazineydim, bilinmek istedim…" sırrına mazhar olan bu varlık, yalnızca etten ve kemikten ibaret bir suret değil; arşa yüklenmeyen emanetin yeryüzündeki taşıyıcısı, ruhlar âleminden gelen sırra emanetçi bir

Bir Leyla Düşü

Erzurum'dan Şair Yaşar Bayer dostumuz "Bir Leyla Düşü" Şiir kitabımızla ilgili şöyle yazmış: "Bazen ruhumuzun çağrısının peşine düşmeye cesaret edip burada ve şimdiye ait olmayışın sürgünüyle ait olacağımızı düşlediğimiz "Bir Leyla Düşü" ne sürükleniriz. O konforlu bölgeye sığınırız. Ruhun ait olduğu yere iltica edişidir bu. Peki ya ait olmadığımız

İnsanın sindirilmesi

Modern zamanlar, insanın hayatını kolaylaştıran imkânlar sunarken, aynı zamanda onu düşünme, sorgulama ve derinlemesine yaşama pratiğinden uzaklaştırmaktadır. Bugün bireylerin toplum içindeki statüsü, bilgiye ve bilince dayalı olmaktan çok, maddi varlıkları, ekonomik güçleri, siyasi yaptırımları ve dijital görünürlükleri ile tanımlanıyor. Bunun bir

Devlet ve Kızılelma

Milletler yalnızca coğrafya üzerinde değil; şuur, kültür, iman ve ülkü üzerinde yükselir. Tarih sahnesinde uzun süre var olabilen milletlerin, köklü bir devlet geleneğiyle birlikte güçlü bir ruh dünyası da vardır. Bu ruhun en önemli taşıyıcısı ise "millî devlet" anlayışıdır. Millî devlet; sadece sınırlarını koruyan ve kanunlarını uygulayan bir yapı

Tefekkür Kalesi

Denemelerden oluşan Tefekkür Kalesi eserimiz, "Duruş" yayınlarında okuyuculara ulaştı. Tefekkür Kalesi, İslam Düşüncesi ekseninde yazılarımızdan oluşuyor. Toplumlar kendi tarihlerini ve geleceklerini kendileri belirler. Asırlar boyu dünya insanlığına yol göstermiş bir medeniyetin mensubiyeti ile; yeniden kıyam etmek, yeniden geleceğe söz söylemek v