"Siz zeki birisiniz Jale Hanım, anlamışsınızdır meseleyi"

Doktor Nefise Hanım:- Öyle ya! Ben de neler konuşuyorum sabah sabah- Estağfirullah! Konuşmasına konuş, hem hoşuma da gidiyor lakin...- Lakini de neymiş- Neyse Doktor'um! Şu Ezan insanın içini ürpertiyor! Hele bu sabah ezanları.- Küllense de içinizde bir kor var.- Nasıl- Her insanda her şeyden az çok bulunuyor. Hangisinin üzerine üflenirse o, önce parlıyor, sonra etrafındakileri de tutuşturarak alevleniyor.- Esrarlı konuşuyorsunuz!- Siz hem zeki hem okuyan birisiniz Jale Hanım, anlamışsınızdır meseleyi.- Ne diyor, şu ezanlar şimdi- Bilmem! Herkese göre farklı mânâları vardır. Birisine göre kulak tırmalayıcı, bazılarına göre kendine has bir melodi, kimine göre huzura çıkmak için davet.- Ben davet edilmiyorum ki "namaz niyaz" hiç aklıma gelmiyor!- Hakikaten öyle mi Hiç üzüldün mü "Niçin ben davet edilmedim" diye- Öyle bir dünyam olmadığı gibi öyle bir derdim de yok! Gericilerin rutin ayinleri olarak görüyorum o dediklerini.- Ezan bütün insanlığa okunur lakin üzerine alan "Beni çağırıyor Rabbim!" der, koşar secdeye gider... Peki nedir seni secdeden alıkoyan Daveti mi beğenmiyorsun, yoksa davetçiyi mi Hâşâ!- Oldukça derin ve kolay anlamayacağım bir mevzu...- Mevzu bu kadar derin olmasaydı müezzin sabahın erken vaktinde "Es-salâtü hayrun minen-nevm" der miydi- Ne demek istiyor- Diyor ki "Namaz, uykudan hayırlıdır."- Kime- Sana bana, ahiretini, ebedî hayatını düşünenlere... Bir gün öleceğini biliyorsun, peki niçin namazla alakadar olmuyorsun- !!!- İnan ki Jale Hanım, namaza kalkmadığın vakit şeytan sana gülüyor, kulağın dibinde öyle bir kahkaha atıyor ki...- Kahkaha mı atıyor Yanlış duymadım!- Bayağı kahkaha! "Kendime eş, arkadaş buldum" diye seviniyor melun! Gel şeytanı sevindirmeyelim! Rabbimiz memnun olsun, O sevinsin. Bütün insanları huzura,