"İşimizi garantiyealıyoruz demek istiyorsun!"

Nereden aklıma geldiyse Tanju'ya şöyle bir suâl sordum:

- Pek çok kişi at gözlüğü takarak evleniyor, hiçbir şeyin ters gitmeyeceğini düşünüyor. Oysa bir mal alırken bile satandan garanti istemeden elimizi bile sürmeyiz. Herhangi bir eksikliğe karşı, hatta ters giden bir şey olursa, olabilecek zararların tazmin edilip karşılanmasını istiyoruz.

- Yani işimizi garantiye alıyoruz.

- Orası öyle de konu evlilik olduğunda, kimse kılı kırk yararak dikkatlice hareket etmiyor. Hâlâ geçerli olan eski bir deyiş var "Aşkın gözü kördür..." diye. Şurası muhakkak ki Allah için olmayan evliliğin yürümemesi ve boşanmayla neticelenme ihtimali yüksek. Çok az insan niyetini düzeltir, çünkü hâlâ âşıkken bu konuyla yüz yüze gelmek istemez, nefislerinin tasallutu altında da doğru karar verilmez tabii ki. Evlilik çok ciddi bir şey olmasına ciddi de, gevşeklik de o kadar çok maalesef.

- Yoksa pişman mısın benimle evlendiğine Bari evlatlarımızın yanında söyleme!

- O da nereden çıktı Tanju Kendim âşık oldum, herkesi karşıma alarak da evlendim. Bütün zorluklara da göğüs gerip katlandım.

- Ben hariç mi

- Amaaan Tanju! Şaka değil, ciddi konuşuyorum! Hep büyük şeyler hayal ettim. Rabbim de ihsan eyledi, elhamdülillah.

- Steve Jobs der ki: "Küçük başlayın, büyük düşünün..."

- Çocukların da kafası yabancı düşünürlerin sözleriyle doldurulmuş!

- Bütün memleket mekteplerin duvarları bu çeşitten yazılarla dolu. Çocuklar her gün birkaç kez önlerinden geçtiği bu cümleleri istemeseler de okuyor, hafızalarında iyice yer ediyor. Ben de seneler önce ilk mektebimizin duvarlarına asılı Konfüçyüs'ün şu sözünü hiç unutmam: "Bir yerde küçük insanların büyük gölgeleri varsa, o yerde güneş batıyor demektir..."

- Söze de mânâsına da diyecek bir şey yok ama tecrübesiz, küçük yaştaki evlatlarımızı eğitirken, bizden birilerinin, böyle mânâ içinde mânâ yüklü sözlerini duvarlara asabilseydik, şahsiyetlerinin gelişmesine müsbet tesir ederdi. Her şeyden önce aşağılık kompleksine kapılmazlardı.