"Hocam bu hususta imtihanımız zor! Hanımlarımız bizi affetsin..."

"Herkese bilhassa hanımlarımıza da iyiliği sayarak değil saçarak yapmalıyız ki iyi bir Müslüman olalım..." Cafer Ağa: - Hocam siz de tam bu yazılanlara uygun iş işlemişsiniz. - Elhamdülillah! Bu minvalde çok kaynak var "Allahü teâlânın farzlardan sonra en çok sevdiği iş, bir mümini sevindirmektir." "İmanı en kuvvetli olan, ahlakı en güzel ve hanımına karşı en yumuşak olandır." - Hocam bizim o hususta imtihanımız zor. Hanımlarımız bizi affetsin. Yazın yaylada kışın halı kilim, hasır başında bir saniye durdukları yok. Haklarını ödeyemeyiz vesselâm. - Herkese bilhassa hanımlarımıza da iyiliği sayarak değil saçarak yapmalıyız ki iyi bir Müslüman olalım. İslam âlimleri buyuruyor ki: "Bütün kötülükler, hırlaşmalar almak üzerinedir. Bütün iyilikler, vermek üzerinedir." Herkese iyilik etmek, ödünç veya sadaka vermek çok sevaptır. Akrabaya yapılan iyilik daha sevaptır. Bir kadın, Resûlullah efendimize, "Fakir kocama yardımda bulunsam, sadaka yerine geçer mi" diye sual ettirdiğinde Peygamber efendimiz, "İki sevap vardır. Biri sadaka, diğeri de sıla-i rahim sevabı" buyurdu. "Cehennemlik biri, Cennetlik birine rastlayınca ona der ki: - Beni tanıdın mı - Sen kimsin - Benden abdest suyu istemiştin, ben de onu sana hediye etmiştim. Cennetlik olan, ona şefaat eder. Yine Cehennemlik biri Cennetlik olana şöyle der: - Beni tanıdın mı - Sen kimsin - Bana bir iş söylemiştin, ben de o işini yapmıştım. Bunun üzerine ona şefaat eder ve şefaati kabul edilir." "Fakire verilen bir lokma, sahibine beş şeyi müjdeler: 1- Bir tane iken beni çoğalttın. 2- Küçük idim, büyülttün. 3- Düşman iken, beni dost ettin. 4- Fâni, yok olmak üzere iken, beni sonsuz kalıcı ettin. 5- Bugüne kadar