"Elveda can kardeşim, sırdaşım, arkadaşım..."

Şu cümlelerle bitiyordu Aylin'in bana yazdıkları:Ne olursun dikkat et! Erkek milletine itimat edip teslim olma! Kendi menfaatinden maada bir şey düşünmüyorlar onlar. Tuzaklarına düşürdüklerini, gözünün yaşına bakmadan, bozuk para gibi harcıyorlar! 'Aşk' dolu süslü cümleler, yalvarıp yakarmalar, ağlayıp inlemeler, şiirler yazıp şarkı bestelemeler istediklerini alana kadardır. Sonrasını zaten sen de görürsün.Ellerim titriyor daha fazla yazamıyorum. Gittikçe kuvvetim azalıyor, nefesim daralıyor, sanki son dakikalarım. Peşim sıra ağlama. Sadece kendini kurtar yeter. Bir de cebimdeki paraları uygun gördüğün yerlere, fakir fukaraya ver. Sağlığımda beceremedim bari vefatımda işe yarasın!Günahlarım dağlar kadar, yalnız pişmanlığım daha fazla. Cenâb-ı Allah belki affeder.Elveda can kardeşim, sırdaşım, tek arkadaşım!Ebediyen elveda, elveda!Seni çok seven arkadaşın Aylin. Acep sıra kime gelmişŞimşek gibi çakar ölüm,Püfür püfür esen yelmiş,Dilediğin biçer ölüm. Sanki bir ağırlık çöker,Evi yıkar, beli büker,Herkes ektiğini biçer,Var gücüyle ezer ölüm. Döktürür yemeği, aşı,Akıtır gözlerden yaşı,Atar taşı, yarar başı,Aramızda gezer ölüm. Acımaz yaşlıya gence,Bilinmez hangisi önce,Birini kabre gömünce,Yenisini arar ölüm. Hoca der, yıkılsın gurur!Eceli pusuda durur,Ummadığın zaman vurur,Seni beni üzer ölüm. AĞLAMAK İLAÇ MIHanya'da,Konya'da,Hepsi de bu dünyada,İster zengin, fakir ol ya da,Ne ev sahibiyim ben, ne de kiracı.Arkadaş tarafından darbe yemek çok acı!Hem de sancı üstüne sancı!Ey hancı!Ben kervancı!Yol ne zaman bitecek bacıSadece bir ömürlük misafirim,Habersiz gelir,