Prof. Dr. Ramazan Ayvallı

Türkiye

Bugünleri fırsat bilmelidir...

Recep ayını ta'kîb eden Şa'bân ayı içerisinde "Berât" kandili vardır. Ondan sonra da Ramazân ayı başlayacaktır... Halkımız arasında "üç aylar" diye anılan "Recebü'l-ferd", "Şa'bânü'l-muazzam" ve "Ramazânü'l-mübârek" aylarının, İslam dîninde özel yerleri vardır. Bunlardan birincisi olan Receb, "Allahü teâlânın ayı"; ikncisi olan Şa'bân, "Peygamber

Bazı gece ve günlerin husûsiyeti

Bereketli, hayırlı, faydası bol, feyizli demek olan, "mübârek" sıfatıyla sıfatlanan ve İslâm dîninin kıymet verdiği on husûsî gece vardır. Allahü teâlâ, kullarına çok şefkat, merhamet ettiği, acıdığı için, bazı gece ve günlere husûsî kıymet vermiş; bu gece ve günlerdeki, duâ ve tevbeleri kabûl edeceğini bildirmiştir. Kullarının çok ibâdet yapmala

Bazı zamanlar kudsî kılınmıştır...

Receb ayı, Âdem aleyhisselâmdan beri kıymetli idi. Bu ayda muhârebe etmek günâh idi. Her ümmet, bu aya saygı gösterirdi... Bilindiği üzere, bazı mekânlar emsâline göre daha mukaddes, bazı insanlar akrânına nisbetle daha muhterem olduğu gibi, bazı zamanlar da benzerlerine nazaran çok daha kudsî, mukaddes ve mübârek kılınmıştır. Mukaddes mekânların

İnsanlardan istenen nedir

Peygamberlerin hepsinin hedefi, insanların dünyâda huzûr ve sükûn içerisinde yaşamaları, âhirette de ebedî saâdete kavuşmalarıdır. Allahü teâlâ, insanların îmân etmelerini, kardeşçe yaşamalarını, sevişmelerini, birbirlerine yardımcı olmalarını istemekte ve bunları emretmektedir. İnanan insanların da kardeş olduklarını i'lân etmiştir. Allahü teâlâ

Yaratılış gâyemiz olan ''ibâdet'' nedir

Allahü teâlânın rızâsı; yapılmasını kesin olarak emrettiği farzları yerine getirmekte ve yasak ettiği harâmlardan kaçınmaktadır... Hakîkatte, bütün insanların yaratılmalarındaki maksat, Allahü teâlâya ibâdet etmeleridir. Nitekim Allahü teâlâ, Kur'ân-ı kerîm'inde, Zâriyât sûresinin 56. âyet-i celîlesinde meâlen: "Cinnîleri ve insanları, ancak (beni

Müctehidin bilmesi gereken ilimler

Bir müctehidin ictihâd ederek elde ettiği bilgilerin hepsine, o müctehidin mezhebi denir. Bunlardan dört mezhep meşhûrdur. Âyet-i kerîmelerden ve hadîs-i şerîflerden, mânâları açıkça anlaşılamayanları, açıkça bildirilen diğer dînî hükümlere kıyâs ederek, benzeterek, bunlardan yeni hükümler çıkaran derin âlimlere "Müctehid" denir. Müctehid dîn imâm

İctihâdlar farklı olabilir...

Peygamberimiz, Allahü teâlânın açıkça bildirmediği emirleri, açık bildirilmiş emirlere kıyâs ederek ictihâd ederdi. Fakat ictihâdında hatâ ederse, Allahü teâlâ derhâl Cebrâîl aleyhisselâmı göndererek, hatâları vahy ile düzeltirdi. Yâni Peygamberlerin ictihâdları hatâlı kalmazdı. Meselâ Bedir Savaşında alınan esîrlere yapılacak muâmelede, Peygamber

Kıyâs-ı Fukahâ...

"İctihâd ve kıyâs bid'at değildir. Çünkü kıyâs ve ictihâd, nassların mânâsını ortaya çıkarır. Başka bir şeyi ortaya koymaz." Dînimizin 4. delîline geçmeden önce, bugün, 3. delîlle ilgili birkaç cümle daha yazalım. "Zarûriyyât-ı dîniyyeden yâni dînin temel bilgilerinden olup, her Müslümânın mutlak bilmesi lâzım olan bilgilerde müctehid olmayanların

4 temel dînî delîl hakkında...

"Hadîs-i şerîfler, Kur'ân-ı kerîmin tefsîri, İslâm âlimlerinin sözleri de hadîs-i şerîflerin açıklamalarıdır." Dünkü makâlemizde, edille-i şer'iyyeden bahsetmeye başlamıştık. Önce 1. delil olan "Kitâb"dan kısaca bahsettik. Orada, Kur'ân-ı kerîmi doğru bir şekilde anlamanın yollarından ilk 3 maddeyi zikrettik. Konunun açıklaması, diğer âyet-i kerî

Dînî hükümlerin 4 temel delîli

İslâmiyetin dört ana delîli, dört temel kaynağı vardır. Bunlar: a) Kitâb, b) Sünnet, c) İcmâ-ı Ümmet, d) Kıyâs-ı Fukahâ'dır. Bozulmamış yegâne İlâhî dîn olan, mukaddes dînimiz İslâmiyetin Tefsîr, Hadîs ve Fıkıh Usûlünden bahseden metodoloji kitaplarında da geçtiği üzere dört ana delîli, dört temel kaynağı vardır. Bunlar: a) Kitâb, b) Sünnet, c) İ