Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil

Türkiye

Tarih ve siyaset!

Eskiler, "Barika-i hakikat müsademe-i efkârdan doğar" derlerdi. Fikirlerin çatışmasından hakikatler ortaya çıkar demektir. Günümüzün hastalığı ise muhatabını dinlememek oldu. Aydın geçinen insanlar dahi TV tartışmalarında sadece fikrini dikte ediyor. Muhatabını zerre kaale almıyor. Bazıları ise günümüzde ilminin en üst derecesi profesörlük makamına

Sözleri merdane şiirleri âşıkane idi!

3 Mayıs 2023 tarihi yüce hakan cihangir padişah Fatih Sultan Mehmed Han'ın şehadetinin 542. yıl dönümü idi. Doğuya doğru sefere çıkıp Gebze'de Hünkâr Çayırı mevkiinde vefat ettiğinde (3 Mayıs 1481) henüz 49 yaşında bulunuyordu.Türk târihi, sayılamayacak kadar çok kahraman ve cihangirlerle doludur. Fâtih Sultan Mehmed de bunların başında gelenlerden

Dünün öznesi ile bugünün öznesi

Ülkemizde nedense Sultan II. Abdülhamid Han'a karşı düşmanlık, husumet, kin ve nefret bitmek bilmiyor. Hâlbuki kendisinin tahtından darbe ile indirilmesinin üzerinden 114 sene geçti. Vefat edeli ise 105 sene oldu. Konunun bu kadar canlı tutulması çok manidar değil mi Gün geçmiyor ki bir köşe yazarı onu diline dolamamış olsun veya sosyal medyada ken

Selim Han ve Tumanbay!

23 Ocak 1517'de Ridaniye Savaşını kazanan Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim Han, Adiliye'de kurulan görkemli otağına yerleştikten sonra Memlük Sultanı Tumanbay'ın yakalanması ve Kahire'nin teslim alınması üzerine devlet adamlarına emirler vermişti.Bunun üzerine 24 Ocak'ta Osmanlılar dünyanın en büyük ve zengin şehirlerinden biri sayılan Kahire'ye

Nefret suçu ve cezası!

Milletimizin büyük bir feragat örneği göstererek deprem bölgesinde yaşayanlara yardım götürmeye çalıştığı sırada bazıları da her gün milleti rencide edecek tartışmalara zemin araladılar. Bu tartışmalardan biri de dinî değerler üzerine idi. Salalardan duyduğu rahatsızlığı dile getiren söylemler ardından tekbirlere sıçradı. Bazıları aleni, kayıtsız v

Kibir ve acizlik!

Afet-i gamdan acep dünyada kim azadedirHerkesin bir derdi var mademki âdemzâdedirBir hüma-yı zevki bin sayyâd-ı gam takip ederBöyle bir mevhuma bilmem halk neden üftadedir Hayatın akışını daha güzel özetleyen bir kıta olamazdı... Bu dünyada gamdan, üzüntüden azad olmuş bir kimse yoktur. Şayet âdemoğlu ise herkesin bir derdi bir üzüntüsü vardır. Zir

Acıya ağlayamamak!..

Acımız büyük yaramız derin. Anlatılması zor. İçinde yüzlerce, binlerce hikâye barındıran ve hepsi de gözyaşlarınızı engelleyemediğiniz türden. Sarmaya kalksan sarılmıyor, merhem olmaya çalışsan yetmiyor, teskin etmeye kalksan olmuyor... Bir millet topyekûn seferber olmuş durumda. Büyük fedakârlık ile çalışıyor. Öncelikle can diye çırpınıyor, bir ca

Mehmed Akif ve Mandal Hoca!

Geçen hafta, "bizden olanlar" veya "bizim adamlar" dediklerimizden yediğimiz darbelere değinmiştim. Zira onlara hep "bizim adam" hoşgörüsüyle yaklaşıyor ve hatalarını çoğu kez görmezden geliyor hatta savunuyorduk. Şayet zaman imkân verir de asıl yüzlerini gördüğümüzde çoğu kez iş işten geçmiş oluyordu. Bunlardan biri olan Mehmed Akif'e takılanlar y

Bizden olanlar!

Osmanlıda ve hatta tarihimizde, devlet idaresinde "bizden olan" diye bir anlayış yoktu. Ehil olanlar işbaşına getirilirdi. Bunlar, ilgili kişilerle istişare ederler, karar alırlar ve eksiksiz uygulamaya çalışırlardı. İşbaşında olanların gaflete düştüm, hata ettim diye bir bahaneleri olamazdı. Onlardan tedbirlerini tam almaları ve hizmetlerini layık

Hazreti Mevlâna'ya muhabbet

Bu hafta Hazreti Mevlâna Muhammed Celaleddin Rumi'nin vefatının 749. yıl dönümü idi. Ne yazık ki son dönemlerde bu büyük veli ya hakkında çıkarılan iftiralarla gündeme geldi veya sema gösterilerine alet edildi. O ve eserleri sanki dünyamızdan çekildi gitti. TV'lerde doğru dürüst tek bir programa rastlamadım.Sözlerim fehmin kadardır kıl nigahHasreti