Sudan'a pirince giderken - Recep YILMAZ

Bundan sekiz yıl önce, 2014 yılında, Sudan ile Türkiye arasında tarımsal üretim anlaşması imzalanmış ve daha sonra Türk Sudan Uluslararası Tarım ve Hayvancılık AŞ adında bir şirket kurulmuştu. Bir Afrika ülkesi olan Sudan'da kiralanacak arazinin büyüklüğü yaklaşık 8 milyon dekardı.Oysa Türkiye'de ekilmeyen, atıl bırakılmış veya nadasa bırakılmış tarım arazilerinin toplam büyüklüğü zaten 35 milyon dekardı ve son 30 yılda tarım arazilerinde yaşanan kayıp ise tam 40 milyon dekardı.126 MİLYAR DOLARNihayetinde Sudan'da herhangi bir tarımsal faaliyet yapılamadı, anlaşma kâğıt üstünde kaldı. Kiralamayla, özelleştirmeyle, ithalatla Türkiye'nin gıda talebini çözeceğini iddia eden AKP iktidarının özellikle en son "affını isteyen" Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli dönemi çiftçiler için en kötü dönem olarak tarihe geçti. Hazır müşteriye (TMO) ithalat yapan çokuluslu şirketler için ise durum elbette tam tersiydi.Tarımsal üretimdeki düşüşü ithalatla gidermeye çalışan AKP iktidarı, bugüne kadar toplam 126 milyar dolarlık tarımsal ithalat ile hem çokuluslu şirketleri hem de yabancı çiftçileri ihya etti.PLANSIZLIĞIN SONUCUİthal edilen tarım ürünlerini sıralamaya kalkarsak liste epey uzun ancak ithal buğdayı un yapıp ihraç ettikleri üzerine savunma geliştiren tarım otoritelerine her fırsatta sorulmalı: Nohuttan mercimeğe, ay çekirdeğinden ayçiçeği yağına, arpadan küspeye varana dek ithal edilmeyen bir ürün kaldı mıPlansızlık ile gelinen noktada her yıl ortalama 10 milyon ton buğday ithal edilir oldu. 20 yılda toplam 80 milyon ton buğday ithal edildi.Yani işin özeti Sudan'a giderken evdeki bulgurdan da olduk!Nüfusumuzda yaşanan yüzde 30 artışa ve üstüne sığınmacı göçüne rağmen buğday üretimi 20 yıldır 18-20 milyon ton arasında saymaya devam ediyor. Aritmetiği yeni öğrenmiş bir öğrenciye "2002'de 65 milyon nüfusa 20 milyon ton buğday üretiyorken bugün sığınmacılarla birlikte 90 milyonu bulan nüfusa kaç ton buğday üretirdin" diye sorsanız herhalde size 28 milyon ton cevabını