Koyunculuk ve keçicilik - Gülay Ertürk

Son yıllarda ülkemizde kırmızı et açığı konusu sık gündeme geliyor ve birçok çözüm önerisi üzerinde tartışılıyor. Türkiye'nin kırmızı et üretimi yetersiz olduğundan et talebini karşılamak için ithalat yapılmaktadır. Toplam kırmızı et üretiminde Türkiye 2018 yılında 1 milyon ton üretimiyle dünyada 9. sırada yer almıştır. (Kaynak: FAO, 2020b)Dünyada 2019 yılında kişi başına sığır ve koyun eti tüketim verileri incelendiğinde tüketimin en fazla olduğu ülke 40.9 kg ile Arjantin ve 27.1 kg ile ABD'dir. (Kaynak: ESK, 2020) Bu sadece sığır ve koyun eti tüketimidir. Domuz eti buna dahil değildir. Türkiye'de ise 2019 yılında, sığır eti tüketimi, 9.47 kg ve koyun eti tüketimi 4.26 kg olmak üzere toplam 13.73 kg olmuştur. (Kaynak: ESK, 2015b)TÜİK verilerine göre kırmızı et üretimimiz, 2021 yılında 1 milyon 952 bin 38 ton olmuştur. Türkiye'nin kırmızı et açığını kapatmak için başvurduğu yöntemlerden biri olan kırmızı et ithalatının azaltılması için, et üretimindeki verimliliğin artırılması ve yerli üreticilere destek verilmesi gerekir.Açığın kapatılmasıTürkiye'nin iklim şartları koyun ve keçi yetiştiriciliği için uygundur. Hayvanların eti, sütü, yünü, derisi ve yapağısı pazarlandığı gibi gübresi de tarım için önemli bir kaynaktır. Bu nedenle stratejik bir öneme sahiptir ve ülke ekonomisi için de katma değer sağlar.Koyunlar ve keçiler, daha çevre dostu bir beslenme biçimi sergilerler. Ancak hayvanların doğal otlakları ve meraları kullanamaması, sağlıklarını ve beslenme durumlarını etkilediği gibi, üretim maliyetlerini de artırır. Meraların azalmasının nedenleri arasında, ormanların tahribi, plansız arazi kullanımı, tarım arazilerinin artması, turizm faaliyetleri ve yerleşim alanlarının genişlemesi gibi faktörler bulunmaktadır. Bu sorunlarla mücadele etmek