Jeopolitik fay hattı kırıldı - Mustafa ÖZBEY

Jeopolitik fay hattı Ukrayna'da kırıldı. Sürecin çok başındayız. Bu noktada siyasi hedeflerinden kim erken taviz verirse, yenilmiş olur ve kayıpları küresel ölçekte tescil edilir. Sürece ilişkin gelişmeler ve ihtimaller, maddeler halinde şöyle sıralanabilir. Antalya'da en üst düzeyde diplomatik kanal açılmış olması, Türkiye için başarıdır. Taraflar, arabulucu resmi sıfatı olmamakla beraber, potansiyel olarak bu pozisyonun devamına "sessizlik yöntemiyle" onay vermiştir. Ukrayna'daki askeri harekât ve uygulanan acımasız yaptırımların taraflar üzerindeki etkisi can yakıcı düzeydedir. Ortaya çıkan yıkım, küresel ekonomik, finansal sistem ve tedarik zincirlerinde kalıcı hasar yaratmaktadır.Önce insani ateşkesin kalıcı olması, sonra askeri ateşkes koşullarının oluşturulmasında tarafların ve küresel oyuncuların başvuracağı aktör olarak Türkiye için çok değerli ve özgün bir pozisyon oluşmuştur.BM'nin işlevsiz kaldığı, ABD ve AB'nin aktif taraf olduğu, Çin'in kendini "bilinçli edilgen" konumuna yerleştirdiği bu ortamda, Türkiye insani ve yaratıcı diplomasi kanallarının açık tutulduğu neredeyse tek seçenek olma konumunu özenle korumalıdır.Bu bağlamda NATO şapkasını öne çıkarmayan, ABD yanlısı ve sözcüsü konumuna düşmeyen, yaptırımlarda BM onaylı olanlar dışındakilere katılmayan, "Aktif Tarafsızlık" tutumu ödünsüz sürdürmelidir.Türkiye hariç diğer NATO ülkeleri, Rusya'ya karşı alınacak kararlarda, akılcı çizgiden çok uzaktadır. NATO karar süreçlerinde, sağduyuyu temsil edecek tek ülke şimdilik Türkiye'dir. Türkiye bölgesel denge ve Rusya'yla ilişkilerinde ulusal çıkarını zedeleyecek hiçbir karara sessiz kalmamalıdır. Diyalog yoluyla makul bir ortak payda aramakla beraber, gerektiğinde veto hakkını kullanmaktan çekinmemelidir.Yaşanan küresel kırılma o kadar önemlidir ki bugünden