Doktor dövebilme özgürlüğü - Dr. Ceyhun BALCI

Hemen her ortama egemen olan şiddetin sağlıkta olağanlaştığı, kanıksandığı, hatta haber değeri bile taşımamaya başladığı söylenebilir. Geçtiğimiz günlerde, geliştirdiği cerrahi yöntemle tıp yazınına girecek denli değerli ve nitelikli bir hekim özel yaşam ortamında saldırıya uğradı. Neredeyse aynı gün, sağlıkta sağlanan olumlu(!) gelişmeleri "Doktor dövebiliyoruz" sayıklamasıyla kutsayan, belki de kutlayan bir kadının sözleri gündem oldu. Bu sayıklamadan çıkarabileceğimiz ilk sonuç, toplumun bir kesiminde vicdan, insaf, adalet ve ahlak duygusunun iyiden iyiye aşındığıdır.Sağlıkta şiddet, sağlık ortamının sınırlarını aşmıştır. Geçtiğimiz aylarda, bir hekimin özel çalışma ortamına dana dili bırakılmıştı. Keskin anlak sahibi birileri, başka yöntemler de bulabilirler. Bu ve benzeri saldırganlıklar, devlet ileri gelenlerince özendirilmekte, özneler yine aynı odaklarca yüreklendirilmektedir. "Ben bu doktorlara iğne yaptırmam!" ya da "Giderlerse gitsinler!" diyebilen anlayışın, bugünlerde kamu spotu aracılığıyla "Geri dönün" sözleriyle bir tür özür dileme noktasına gelmesi, yanılsama yaratmasın. Yeri geldiğinde, gerek görüldüğünde öncekine benzer dışlayıcı söylemlere başvurmaktan çekinilmeyeceğini biliyoruz. Başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanlarına çalışma ortamında yönelen sözel ve fiziksel saldırılar sonrası, "güvenlikçi" ve "yasal" önlemlerin yokluğundan veya eksikliğinden söz edilir. Bir ölümcül saldırının ardından sağlık bakanı, sağlık kuruluşlarının girişlerine iks ışını aygıtları yerleştirilmesinden söz etmişti. Bu, uygulanması olanaksız