Cumhuriyetimizin 100. yılı - Galip BÜYÜKYILDIRIM

Yüzüncü yılın anlam veönemine yaraşır görkemli kutlamalar, etkinlikler beklerken geçmiş yıllardan farklı olmayan bir Cumhuriyet Bayramı'na yaklaşıyoruz. Son 20 yıldır siyasi iktidarın kısıtlamaları nedeniyle tüm ulusal bayram, anma ve kutlamaların halkın katılımı ve eski coşkusundan soyutlanmakta olduğunu görüyorduk. Bu yıl büyük yıkım ve kayıplara yol açan, tüm ulusumuzu yürekten yaralayan büyük depremler, hemen ardından yapılan genel seçimler, içinde bulunduğumuz gergin siyasi ortam ve süregelen ekonomik bunalım ülkede gündemin ön sıralarına oturdu doğal olarak. Ancak tüm bu olumsuzluklar Cumhuriyetimizin 100. yılı heyecanını yok etmemeli, kutlama çalışmalarını engellememelidir. Büyük Atatürk Onuncu Yıl Nutku'nda "Türk Milleti! Ebediyete akıp giden her on senede, bu büyük millet bayramını daha büyük şereflerle, saadetlerle huzur ve refah içinde kutlamanı gönülden dilerim" diyordu. Ata'nın bu dileğine uygun olarak on sayısının katları olan yılların Cumhuriyet Bayramları daha büyük önem ve coşku ile kutlanmıştır; ancak 1933'teki onuncu yıl kutlamalarının geniş kapsamına, coşku ve heyecanına hiçbir zaman ulaşılamamıştır. Onuncu Yıl Marşı bugün de belleklerimizde ve dilimizedir. 50. Yıl Marşı'nı da anımsıyor ve o yıl açılan Boğaz Köprüsü'nün üzerinden geçiyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin Yüzüncü Yılı'ndan ileriye ne kalacak AYDINLIK GÜNLERE Yüzüncü Yıl kutlama hazırlıklarına yıllar öncesinden başlanılmalı; yeni anıtsal yapılar, yontular, parklar yapılmalı; bunlara Cumhuriyeti anımsatacak adlar verilmeli; operalar, tiyatro oyunları, kitaplar yazılmalı; marşlar bestelenmeliydi. 2023 yılının yarısı geçti gitti, 29 Ekim'e 4 ay kaldı. Bugüne değin Fazıl Say'ın Yüzüncü Yıl Marşı'ndan başka kitlesel, sanatsal anlamda bir şey konamadı ortaya. O marş da ilk duyurulduğu konser dışında çalınmıyor, söylenmiyor bile! Varlığını Cumhuriyet'e borçlu olan pek çok kamu ve sivil toplum kuruluşu da bu konuda sessizlik ve eylemsizlik içinde ne yazık ki! Başta Cumhuriyeti kuran, Cumhuriyet