CHP ve Cumhuriyet - Yılmaz ÖZDEMİR

CHP örgütü yıllar önce, Kemal Kılıçdaroğlu'nu kendisine genel başkan seçti. Türkiye'nin demografik yapısı göz önüne alındığında bu, CHP örgütünün demokrasi adına duyacağı en büyük övünçtür. Aynı Kılıçdaroğlu'nu, Türkiye'nin de kendisine başkan seçmesini çok arzu ederdik; bundan, ülke olarak, dünya çapında çok anlamlı bir kıvanç duyardık. Olmadı. Kazanacak aday değildi; olmayacağı belliydi. Olmaması, Kılıçdaroğlu'nun Alevi olmasından değildi. Kılıçdaroğlu Sünni olsaydı sanki seçim mi kazanacaktı Kılçdaroğlu'nun tek artısı Tuncelili bir Alevi olmasıdır.CHP tarihinin en kötü yönetimi Kılıçdaroğlu dönemine denk gelir. Onun döneminde kurultaylar atlanır oldu, önseçimler yapılmaz oldu. İl ve ilçe başkanlığı seçimleri tek adaylı yapılır oldu. Seçimlerde, on binlerce sandığa sahip çıkılamadı, parti örgütü hiçbir seçimde kendi oylarını sayıp toplayamadı. Onun döneminde; dört, beş, altı, hatta yedi dönemlik "milletvekili atamaları" yapıldı. Bunların "atanması" için önseçimin olmaması gerekiyordu; önseçim yaptırmadı.Kılıçdaroğlu, on dört yıldır CHP'nin başında; halka mal olmuş tek bir projesi var mı.. Ecevit, "köy kent" dedi, "ortanın solu" dedi, "Toprak işleyenin, su kullananın" dedi; CHP'nin oylarını yüzde 41'e kadar çıkardı. Kılıçdaroğlu; işşizliği azaltacak, üretimi artıracak, eğitimi ve sağlığı düzeltecek, refahı yaratacak bir proje çıkarıp halkın önüne koyabildi mi Hayır. Onun yerine, inandırıcılığı zayıf olan vaatlerde bulundu. Para dağıtacağım... Bedavadan ev vereceğim... Dışarıya borçlanıp sizin borçlarınızı sileceğim... vs. Propaganda tutarlılığı da yoktu. İkinci seçimde, birinci seçimde söylediklerinin tam tersini dillendirmeye başladı. Öyle ki ünlü İngiliz gazetesi The Time kendisini ti'ye bile aldı; "Kılıçdaroğlu kişilik nakli yaptırmış olmalı..." Kılıçdaroğlu, son söylemlerinde gene esip gürleyerek, iktidara, "Hakkımdaki dosyaları işleme koymazsanız namertsiniz!" diyor. Şurası açık ki Tayyip Erdoğan bu