Yunanistan ve aşağılık kompleksi

Pazartesi bu köşede imparatorluktan kopan milletlerin imparatorluk kuran milletlere karşı düşmanlık yapmaları üzerinden kendi millî kimliklerini inşa ettiklerini anlatmıştım. Sürekli 'öteki'ye göre kendini tanımlamanın ve bu düşmanlığı besleyerek var olmaya çabalamanın bir tür yetişkin olamama halinin neticesi olan bir ergenlik psikolojisi ve aşağılık kompleksi olduğundan bahsetmiştim. Buna örnek olarak da Türk İmparatorluğu'ndan kopan etnik unsurlar olan Yunanları, Sırpları, Ermenileri ve Bulgarları vermiş sonrasında da Yunanların bitmek bilmeyen Türk düşmanlığını bu kompleks üzerinden Yunan Millî Marşı örneğini tartışmıştım. Yine adalar başta olmak üzere Lozan'da tanımlanmış sınırların tartışmaya açılmasının Türkiye için değil Yunanistan için risk olduğunu söylemiş; Atina'nın bile egemenliğinin tartışılır hale geleceğini söylemiştim. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da dün çok net bir şekilde Yunanistan'ın aşağılık kompleksi içinde çırpındığını söyleyip şunu ekledi: "Adalar silahsız olması şartıyla Yunanistan'ın egemenliğine bırakılmıştı. Eğer bu kural çiğnenirse adaların egemenliği de tartışmalı hale gelebilir!" MİÇOTAKİS YUNAN HALKININ MI ABD'NİN Mİ ÇIKARLARINI SAVUNUYOR ABD ve Fransa'ya güvenerek onların taşeronluğuna soyunan Yunan Başbakanı'nın öncelikle kendi halkının çıkarını, huzurunu ve güvenliğini savunması gerekirken Türkiye gibi küresel bir aktörü karşısına alarak bunları riske atması Miçotakis'in kendi halkından ziyade ABD menfaatlerini ön plana koyduğu izlenimi bırakıyor. Zira ister ABD ister Fransa desteklesin; istedikleri kadar üs kurup silah versin ve kongrelerinde alkışlatsın; ciddi bir gerilimde tıpkı 100 sene önce İngilizlerin Yunanları yalnız başlarına bıraktığı gibi Yunanistan'ı yine ortada bırakacaklarını tahmin etmek zor değil. İflas etmiş ekonomisine ve gençlerinin önemli bir bölümünün yurtdışına iş bulmak için gitmiş olmasına rağmen dünya üzerinde bütçesini silahlanmaya açık ara en çok ayıran ülke Yunanistan. O kadar ki silahlanmaya en çok pay ayıran ülkenin bile neredeyse iki katı oranda silahlanma bütçesi ayırmış bir ülke. Yani yatırım, istihdam yaratma gibi hedefleri geri plana atan bir Türk düşmanlığı böyle bir deliliğe sebep oluyor... Öte yandan sığınmacılar gelmesin diye botlarını batıran Yunanistan, söz konusu Türkiye'den kaçan FETÖ'cü ve PKK'lı teröristler olduğunda ise onlara kucak açmakta tereddüt etmiyor. Darbe gecesi kaçan darbeci teröristleri bile sahipleniyor, Türkiye'ye iade etmiyor. Buna rağmen demokrasi bakımından tek bir eleştiri bile almıyor. Zaten Yunanistan'ın bu dokunulmazlığı onu en çok şımartan unsurlardan biri. TÜRKİYE'DEKİ YUNANPERESTLER İlginçtir, Türkiye'ye ve Türklere karşı Yunanistan'daki aşağılık kompleksi bu kadar barizken, Türkiye'de de Türklük ve Müslümanlıkla sorunlu