Bu çok bilinen cümle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun geçtiğimiz gün yaptığı konuşmasında da sık sık geçti. Evet, liderlik cesaret işi. Peki, Kılıçdaroğlu'nu başarısız bulan ve koltuğu bırakmasını isteyen CHP-içi muhalefetin beklediği liderlik cesaretini Ekrem İmamoğlu gösterebildi mi Dahası CHP'deki tek mesele liderlik meselesi mi Büyük büyük laflara, sloganlara, iddialara ve tüm bunlarla muhalif seçmende yarattığı beklentiye rağmen 14 Mayıs ve 28 Mayıs'ta üst üste iki kez yenilmiş, daha önce de sayısız kere mağlup olmuş CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yönelik CHP çevrelerinde ortaya çıkan büyük tepki devam ediyor. Sadece CHP tabanında değil, CHP çevresinde yer alan, maaşa bağlanan, fonlanan medya, akademya ve sosyal medya figürleri etrafında da bu tepkiler yüksek perdeden dile getiriliyor. Daha düne kadar yere göğe sığdıramadan övdükleri Kılıçdaroğlu'nu şimdi aynı zevat yerin dibine sokuyor. Bu durumun akademik ahlaka, entelektüel namusa, gazetecilik etiğine ne kadar uyduğunu önceki yazılarımda tartışmıştım. Lakin bütün bu kişilerin oluşturduğu ve CHP tabanını da etki altına alarak teşkil eden kamuoyu neticede Kılıçdaroğlu'nun gitmesini isteyen bir kamuoyu. Bütün bunlara rağmen Kılıçdaroğlu da 13 yıldır oluşturduğu delege ve teşkilat yapısının verdiği konforla gitmeyeceğini gösteriyor. Bu vaziyette de Kılıçdaroğlu'na açıkça meydan okuyacak ve bu Kılıçdaroğlu karşıtı kamuoyunu arkasına alacak bir lider ihtiyacı ortaya çıkıyor. Hal böyleyken de gözler İstanbul'da ittifak oylarıyla seçim kazanarak CHP tarihine geçmiş Ekrem İmamoğlu'na dönüyor. Ama İmamoğlu birtakım makaleler yazmasına, birtakım internet siteleri kurmasına, gizli toplantılar düzenlemesine rağmen bir türlü o meydan okuyucu, cesur tavrı yani lider olma hasletini gösteremiyor. Kılıçdaroğlu'nun delege yapısından çekindiği için kurultay çağrısıyla genel başkan adayı olacağını açıklayamıyor. Çünkü bunu yaptığında genel başkan seçilebileceğine dair bir özgüvene sahip olamadığı gibi elindeki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğundan da olacağından korkuyor. Kılıçdaroğlu'nun üstü kapalı alternatif adayları düşündüğüne dair sinyaller vermesi İmamoğlu'nu daha da korkutuyor. Bu korkudan dolayı da bütün parti hiyerarşini, etiğini, kültürünü yok sayarak, henüz parti resmî bir adaylık açıklaması yapmadan İstanbul Büyükşehir'e aday olduğunu açıklayarak ön almaya çalışıyor. Hani liderlik cesaret işiydi Herkes lider olmak zorunda değil. Çeşitli dolaylı anlatımlarla, üstü kapalı ifadelerle konuşup net olamamak zaten lider olunamadığının da bir göstergesi. Üstelik mesele sadece CHP içi iktidar mücadelesi ile de sınırlı kalmıyor. İyi Parti'nin ve HDP'nin tekrar ittifakta yer alıp