İzmir'in dağlarındaki çiçekleri kimler yolmuştu

Yunan uçakları, Türk uçaklarına radar kilidi attı... Yunanistan'daki PKK kampında eğitim alan terörist İstanbul'da bombalı saldırı öncesi yakalandı... Yunanistan, Batı Trakya Türklerinin seçtiği müftüyü hapse attı ve kendi müftülerini seçmelerine yine engel oldu. Yunanistan Adalar Denizi'nde karasularını 12 mile çıkarmaya hazırlanıyor. Yunanistan 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası kendisine sığınan FETÖ'cüleri iade etmeyi reddetti... Yunanistan Doğu Akdeniz'de Türkiye'ye meydan okuyarak; "bizim arkamızda ABD ve Fransa var" diyerek Türkiye'yi tehdit etti. Yunanistan Türk ticaret gemisine ateş açtı... ABD Kongresi'nde konuşma yapan Miçotakis Türk denizlerini Yunan denizi olarak gösterdi... 2021 yılında bütçesine göre en çok silahlanmaya para harcayan devlet Yunanistan oldu... Bu haber başlıkları son dönemlere ait. Daha öncesine gitmeye gerek kalmadan Yunanistan'ın nasıl bir vekil devlet olarak efendileri tarafından Türkiye'ye karşı cepheye sürüldüğünü, açık bir Türk düşmanlığı yaptığını ve Türkiye'ye yönelik saldırgan ve yayılmacı bir politikaya sahip olduğunu göstermeye yetiyor. Yunanistan'da hükümetler değişmesine rağmen; sağ ve sol hükümetler göreve gelip gitmesine rağmen sabit kalan tek şey Türk düşmanlığı oluyor. Çünkü 1829'da Mora'da Türklere karşı soykırım yapan, on binlerce Türk'ü katleden Yunan zihniyeti kendi ulusal kimliğini ve ulus-devletleşmesini Türk düşmanlığı üzerine inşa etmiş durumda. Zaten bu nedenle Mora'da, Atina'da, Selanik'te, Batı Trakya'da, Girit'te, Anadolu'da ve en son da Kıbrıs'ta Türklere karşı katliamlar yapan, binlerce Türk eserini yıkan Yunan zihniyeti böyle bir kurucu-ötekilik ve "kurucu-düşmanlık" psikolojisine dayanıyordu. O kadar ki Mora'daki Türkleri nasıl katlettiklerini sapıkça bir zevkle anlatan sözde bir şiiri millî marş olarak kullanmakta ve hala yeni nesilleri bu Türk düşmanı barbarlıkla yetiştirmekteler. 100 yıl önce Anadolu'da Yunanların yaptığı katliamların, yaktıkları Türk köy ve kasabalarının, katlettikleri kadın, çocuk ve yaşlının haddi hesabı yoktu. O dönem Batı Anadolu'da camilere doldurulup canlı canlı yakılan Türkleri, tecavüz edilen kadınları orada bulunan yabancılardan da kaydedenler olmuştu. İşte bu Yunan mezalimini durduran, Yunan'ı denize döken Mustafa Kemal Paşa komutanlığındaki Müslüman Türk milletiydi. Şehitler vererek, her türlü fedakarlığı yaparak 9 Eylül'de İzmir'i kurtaran Türk milletinin kahraman evlatlarının tam 100 sene önce Yunan'ı denize döktüğü yerde geçtiğimiz cuma akşamı coşkulu bir 100. yıl kutlaması yapmak üzere büyük bir kalabalık toplanmıştı. Gün ve yer anlamlıydı. Ama organizatör belediye başkanının konuşmasında bir tuhaflık vardı. 100 sene önce orada toplananların dedelerini katleden, evlerini, hatta belediye başkanlığı şehri de yakan ve bugün hala aynı nefret ve saldırganlıkla Türk düşmanlığı yapan Yunan'a karşı tek kelime edilmiyordu. Edilmediği gibi konuşmadaki öfkenin adresi Yunan değil;