Risale-i Nur'un olmazsa olmaz düsturu: Sadakat

Nur mesleğinin en önemli düsturlarından biri sadakattir.Bir ibadeti veya ameli sırf Allah emrettiği için yapmak ihlâs, emredildiği gibi, esasına, ruhuna uygun ve tavsiye edilen şekliyle yapmak sadakattir. Sadakatin muhtevasını incelediğimizde manevî ve fiili olarak iki yönü karşımıza çıkar. 1. İnsanın bağlandığı bir şeye, kişi, dâvâ, camia veya cemaate hasbi, ciddî ve samimî olarak bağlılığı sadakatin manevî yönüdür. 2. Bu bağlılığı fiilen göstermek, yaşamak, bağlılığın özün gereklerini saptırmadan, değiştirmeden yerine getirmek sadakatin fiiliyatıdır. Allah'a iman eden bir insan, imanın gereği olan İslâmiyet'i emredildiği gibi doğru şekliyle yaşaması sadakat gösterisidir. Bir camia bağlılık manası sadakat ve ittifaktır. Şahs-ı manevînin teşekkülüne sadakatsizlik, ihtilâfın sebebidir. Risâle-i Nur mesleğinde şahs-ı manevî hâkimdir. Şahıslara tabi olmak çoğu zaman tefrikaya, ihtilâfa yol açar. Sadakatsizlik, şahs-ı mânevîden istifade hakkını kaybetmektir. "Cadde-i Kübra-yı Kur'âniye olan şu mesleğimizden şimdi ayrılanlar, bize düşman olan dinsizlik kuvvetine bilmeyerek yardım etmek ihtimali var" tehlikesiyle karşı karşıya gelinebilir. Hulusi Yahyagil'in bir mektubunda, "şimdi ayrılanlar, Allah rızası için olan Risâle-i Nur hizmetinde mesaiyi terk edenlerdir, yani sadakatsizlik yapanlardır" dairesine girme tehlikesi var. Nur mesleğinde sadakatli olan birisi, Risâle-i Nur'a mensub olan bütün cemaatin yekûn sevabına Rahmet-i İlâhiye ile mazhar olur. Nur mesleğinde sadakat demek kısaca, Üstad Bediüzzaman Said Nursî ve onun telif ettiği Risâle-i Nur'un meslek ve meşrebini kabullenerek, yaşamaktır. Zübeyir Gündüzalp'ın, Bediüzzaman'ın hizmetine girdiği günlerde "Üstadın işine aklını karıştırma" tavsiye ve ihtarına, ömrünün sonuna kadar harfiyen, azamî bir sadakati manidardır. Sadakatte başka dikkat çekici husus: Bediüzzaman'a tâbi olmak, başta Kur'ân'a, Risâle-i Nur'a ve şahs-ı manevîye