Sizi gidi 'Amerikancı illüzyonistler' sizi

Moskova-Washington arasında ne yaşanıyorsa, bunun Ukrayna olmadığını, ara istasyon olduğunu, şişman kadının Pekin'de sahneye çıkacağını biliyoruz Zaten Batı menşeli tüm uluslararası Batı kuruluşlarının Rusya ve Çin'i 'hal etme' sırasına soktukları belgeli; önce Rusya, sonra ÇinBu yüzden ister Ukrayna krizi, ister Dedeağaç, ister Karadeniz, ister Kazakistan, ister Afganistan veya denizler üzerinden de gitseniz, sonunda 'Doğu-Batı' hesaplaşmasına geliyor meseleABD-Rusya-Çin büyük haritanın temel üçgeniyse, taşıyıcıyakıcı soru, Moskova-Pekin'in nasıl bir ilişkiye sahip olduğu, olacağıdır. Yerkürenin geleceğini görmek açısından stratejik soru budur ve dahi gerisi konvansiyonel kalabilirBu ülkede kamuoyunun önüne çıkıp, ABD'ye karşı Çin ve Rusya'nın bir ittifak kuramayacağına kalıplarını basan akademisyen, gazeteci, emekli asker, diplomat, 'kanaat önderi', sairin yüzdesi 99'durİşte o 99, gezegeni kıracak ana çatışma alanındaki kilit taşının üzerindeki yazıyı okuyamadı. Diğeralt soruları bilseler de, boş bıraksalar da anlamı yokturKötü niyetli diyebilir miyiz onlara Hayır. İçlerinde öyleleri de var ve onlara mürekkep harcamam. Ama diğerleri hedefi bu derece kaydırmayı, 'basite kaçma, sabitlenmiş kullanışlılık ve tembellik' yüzünden başardılarÇünkü diplomasi tarihi onlara gerçekten de Çin ve Rusya'nın asla bir araya gelemeyeceğini, özünde düşman olduklarını söylüyorduOysa bugün, Rusya-ABD arasındaki kademeli yükselen stres, Rus-Çin "kapsamlı stratejik işbirliği ortaklığını" devreye soktu. Referans yapılan tarih ve bir diğerinden kendisine yönelen riskler olduğu gibi durmasına rağmenİkinci mazeretleri, işte onu affetmeyebilirsiniz; Batı da öyle okuyordu ve edinilmiş şartlı refleksi tekrarladılar Bu ağır yanılsamanın nasıl yaşandığı, Türk dış politikasının başka meselelerinde, mesela ABD'nin halini kavramada tekrarlanıp tekrarlanmadığı ile de rabıtalıdır! Öyle ise 'kabahat' olan yanılsama, illüzyona dönüşür, yani dış etkene kapılma diyebilirizİlk yanlış, Çin'in ABD ile ilişkisini Rusya'ya kıyasla önceliklendirdiği, Moskova'yı ikincil pozisyona ittiği kabulüydü. Bu, Çin'in Rus-Amerikan çatışmasında tarafsız kalacağı kuruntusunu besledi.Körleşmenin derecesi o kadar yüksekti ki, ABD Dışişleri Bakanı, ocak ayı sonunda Çin Dışişleri Bakanı'nı arayıp Ukrayna konusunda yardım istedi. Herhalde, Moskova ve Pekin'de kahkaha tufanı kopmuştur. Dışişleri Bakanı Wang, Blinken'a, "Olimpiyatlara diplomatik ambargo koydunuz, Rusya için Ukrayna ne ise, Çin için aynı olan Tayvan'da ateşle oynuyorsunuz, daha beteri, bir seri ülkeyle Çin karşıtı ittifak kuruyorsunuz" dedi. Diplomatik dilden tercümesi, "Kalk git, canımızı sıkma"dırUkrayna krizi ile ilgili de, mealen, "Rusya'nın dediklerini yapın" deyip, konuyu kapattı. Zaten, BM Güvenlik Konseyi'nin Ukrayna oturumunda Çin, konumunu netleştirdi ve Rusya ile yan-yana durduÇin-Rusya ilişkisini yükselten, 'bir ülkeyi diğerine yardım etmek zorunda bırakan koşullardır'! Güçlerini birleştirmeye zorlayan bizzat ABDBatı'dır. Artık 'Batı' da diyemiyoruz, ABDİngiltere'dirArtık 'olağan dışı ve üstü' bir yakınlaşma var Çin ile Rusya arasında. Oysa hep öyle değildi. Kırım'ın Rusya'nın parçası olması referandumunu desteklemedi Çin. Keza, Gürcistan meselesinde de mesafeli durdu. Yani iki süper gücün çıkarları zamanla uyumlu hale geldi, geçmiş kötü tecrübeler ile Çin-Rusya arasındaki caripotansiyel tehditler geriye itildi. Önce NATO'da Rusya ve Çin'in 'düşman ve rakip' ilan edilmeleri, ardından 2013-'14