'1 gün savaşı'

Bir, İsrail'in Suriye-Şam'daki İran konsolosluğuna yönelik saldırısına misilleme olarak Tahran'ın gerçekleştirdiği saldırı, 'sıra dışı' bir gelişmeydi ve sadece bölge ülkelerinde değil, dünyada da korku yarattı. Bu korku, Ukrayna ve Gazze krizinden bu yana dillendirilen, 'savaşın yayılması' endişesini kuvvetle beslemesindendi İki, 'Sıra dışılık', İran'ın Ortadoğu'da güçlü söylenceye dönüşmüş, "gürler ama yağmaz" kabulünü aşarak direkt İsrail'i hedef almasındadır. Yaygın "yaşanan tiyatrodur" okuması da krizin geldiği bu aşamada karşılık bulsa da, 'devamında' en azından 'sahnenin büyüklüğüne' bakıldığında basit kalacaktırÜç, 15 Nisan itibariyle, yaşanan 'savaşa' ilişkin doğru soru ve cevap; İran saldırısının bölgede mevcut jeopolitik için yeni bir gerçeklik yaratıp yaratmadığıdır Yaratmamıştır. Bu haliyle saldırı gecesi dünyanın, 'ne yaşadık biz' sorusunun yanıtı yoktur. Fakat, bölgesel ve küresel jeopolitik ile ilintilidir. Asıl iş de budur.Dört, İsrail'in saldırıya cevap vermesi ve dahi savaşın genişlemesi halinde yukarıdaki soruyu baştan kıymetlendirmek gerekecektir. Konsolosluğa yapılan beklenmedik saldırı, sonrasına ilişkin İsrail aklına en ciddi ipucudurBeş, 'Kontrollü savaşçatışma' ifadesi bir boyutu ile doğrudur. Saldırının başlamasından evvel Türkiye, İngiltere, Rusya, İsrail, ABD, vb gibi bir seri ülkenin İran'ın yapacaklarından haberdar olduğu, hatta Tahran'ın uluslararası kuruluşları 'bilgilendirdiği', bunun da atağı takiben BM'deki İran temsilcisinin, 'mesele kapanmıştır' mealindeki açıklamasıyla kurgulu olduğu, başta İsrail ve ABD olmak üzere tüm taraflara, operasyonun "sınırlısonlu" olduğu mesajı verdiğini deşifre ederAltı, Bu akışın tercümesi, Ortadoğu'da uzun zamandır İran'a yönelik yaşanan suikast, saldırı süreçlerinin ülke içinde belli bir sızlanma yarattığı, İsrail'in Washington ve Tahran'ı şaşkınlığa düşürerek gerçekleştirdiği konsolosluk saldırısının bardağı taşırdığı, artık bir karşılık gerektirdiği ve yapıldığıdırYedi, savaşın anlık doğası hepsinin üzerini örter ama kritik sorular üretir. Sıralayalım; a) Pazar günü Netanyahu, ertelediğini söylemesine rağmen, Refah operasyonuna bu çatışmasının etkisi nedir b) Artık tüm yolların ABD seçimlerine bağlandığı ortamda sandığa etkisi ve Biden yönetiminin reaksiyonu ne olacaktır c) Türkiye'nin beklenen Irak harekatına ve Cumhurbaşkanı'nın kısa süre sonra gerçekleşecek Bağdat ziyaretine etkisi ne olacaktır d) Suriye özelinde etkileri ne olacaktır e) Birkaç yıldır devam eden, Ortadoğu'da azalan ABD ve Doğu'nun ilerleyişimevzi kazanımları tablosuna söylediği nedirSekiz, İsrail ve İran'ın ABD seçimlerine yönelik temennileri zıttır! Genellemeleri sevmem ama; İsrail, Trump'ı tercih eder, İran, Biden'ı!Dokuz, Sessizce izlemelerine rağmen Çin ve Rusya'nın İran'a yakın durdukları ortadadır. İsrail'in Pekin büyükelçisinin, "İran'ın kınanmamasından rahatsızız" ifade durumu gösteriyor. Bu hal stratejiktir; Moskova ve Pekin'in meseleyi Ukrayna ve Tayvan'la bağlantılı gördüklerini anlatmaktadır.On, İran saldırısının yüksek oranda önlenmesinin, İsrail'in 7 Ekim'de çizdirdiği 'güvenlik karizmasını' onardığı yönündeki değerlendirme sakattır. Batı kalkanı olmasa İsrail'in ne kadar yara alacağını kestirmek mümkün gözükmüyor. Bir çok askeri-teknik uzman, o durumda tablonun farklı olacağını tespit ediyor, İran 'kapasitesine' işaret ediyor.On bir, İsrail'in karşılık verme sürecini, ABD ile bir tür pazarlığa devşirdiğine yönelik izlenim de mevcuttur; İran ve Gazze'nin İsrail lehine avantajlar getirmesi yönünde taleplerde bulunduğu anlaşılıyor. En çok da, 'iki devletli çözüm' üzerinden Filistin'e yer açılmasının engellenmesi kurnazlığıdır.On iki, ABD'nin İran'la yakın zaman içinde ilişki geliştirdiği, zaman zaman aracılar bazen de direkt temas kurduğu anlaşılıyor.