Türkiye-ABD: Ankara kasislerde yavaşlıyor ama geçiyor

Sıcak gündemin getirdiği çoklu görüşme trafikleri, Ankara ile WashingtonBatı arasındaki mesafeyi ölçmekte sıkça zorluk yaratıyorUkrayna savaşı başından beri, ortaya çıkan yeni konjonktürün Batı ile Türkiye arasındaki yolları daha kullanışla hale getireceğine inanan bir kesimi yeniden yeşerttiSavaş sürpriz değildi ama olağanüstü durumdur ve getirdiği şartlar, Türkiye ile sadece ABD'yi değil, Avrupa'nın birçok ülkesini masaya oturttuBu vesileyle, 'yakınlaştıran' bir tablonun ortaya çıkıp-çıkmadığını sorgulayan okumalara saygıyla yaklaşıyorum. Ancak, savaşın çıkış sebepleri gerçekçi biçimde ele alındığında, bunun Doğu-Batı arasındaki çekişmeninhesaplaşmanın çıktısı olduğu denli, Batı'dan şikayetin de bir parçası olduğunu anlamak gerekiyor.Türkiye o şikayetin dilekçesini yazanlardan biridirSavaşa kadar ancak zorunlu durumlarda Türk muhataplarıyla bir araya gelen ABD temsilcilerinin artan ziyaretleri, ABD Başkanı'nın dikkat çekici biçimde Türk Büyükelçisi'ni Beyaz Saray'da kabul etmesi, Dışişleri Bakanlığı'nın kritik isimlerinin Türkiye ziyaretleri, ardından ekonomi ile ilgili bakanların gelecek olması, S-400 krizini masanın üzerinden-çekmeceye-kaldırıp, F-35 tartışmalarının yerini F-16 mektuplarının almasıyla verilen mesajlar, nihayet 'Stratejik Mekanizma' çalışmaları, iki ülke ilişkilerindeki olası yeni boyutu merak etmemizi doğal kılıyorBir de enerji boyutu var ki, herhangi bir ülkenin, hele bu yaşamsal ihtiyaca bağımlılığı milyarlarca dolara mâl olan Türkiye'nin ilgisiz kalmasını zora sokuyorO zaman da haritaya, Akdeniz'den İran'a, Türkiye'den Avusturya'ya, Karadeniz'den Ukrayna'ya, Kafkasya'dan Balkanlar'a devasa bir harita, güç merkezi hesapları giriyor Başka stratejik gelişmeler de var; Türkiye'nin, Polonya-Gürcistan-Bulgaristan-Romanya-Ukrayna ile yaptığı, bir yandan Karadeniz üzerine düşünmemizi teşvik eden, bir yandan da Avrupa'da Rus-Amerikan cephesinin ana karargâhı sayılan Polonya'yı dahil eden toplantıBununla beraber, Türkiye-İngiltere-İtalya üçgeninin kurulması. Ve her birinin NATO-ABD kavrayışındaki yeri üzerine uzun konuşulabilecek olması. Hatta burada evvelden paylaştığımız, İngiltere-Ukrayna-Polonya üçgeniittifakı ile bunun Berlin ile Paris'e verdiği mesajlarHiç zorlanmadan, zorlanma ne, doğal bir parçası olarak, 'Necef Çölü'ndeki İsrail-ABD-Arap ülkeleri buluşmasını ve bunun İran ile Batı Asya'ya etkilerini de aynı potada kaynatabilirizGüney Asya'da son 72 saat içinde yaşanan kimi gelişmeler ile ABD'nin bölgeden çekilmesi ve İran'a karşı ABD yaptırımlarının kaldırılması arifesinde-muhtemelen-kurulu bölgesel düzeni alt üst edecek olan İsrail dış politikasındaki değişim rüzgârlarını yakın takip etmeliyiz. Birebir Türkiye'yi etkileyecek, Türkiye'nin yönlendirebileceği gelişmelerdirBağlayalım konumuzaÖnümüzdeki süreçte benzeri gelişmelere bir o kadarı daha eklenebilir. Ankara'nın Batılı muhatapları ile görüşmede, iş yapmada, taktikkonvansiyonel adımları uyumlulaştırmada sorunu yokAma'Bagajı' var!..Stratejik gelişme veya "güvenme" beklemesin kimseGüven yoksa mesele zaten kapanmıştır.. Sadece, Türkiye'nin çıkarları, beklentileri ile uyumlu veveya oraya evrilebilecek işbirlikleri kurulabilirGüvensizlik halinin aktüel durumunu da öyle büyük toplantılardan, buluşmalardan hatta mutabakatlardan anlayamazsınız. Cümlelere bakacaksınız, eğri kurulmuş olanları siz anlaşılır halde çatacaksınızMeselaDışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu diyor ki, "Avrupa şimdi bize yaklaşıyor