Necati Doğru

Sözcü

Amerika'nın yaş gazı! Rusya'nın kuru gazı!

Gezi bitti, yankıları sürüyor. Tahminime göre daha birkaç yıl (seçime kadar) sürecek. Amerikalı Trump, Türkiye'ye yolcu uçakları satacak. Savaş uçakları satacak. Amerikan fıstığı satacak. Amerikan fıstıklı baklava yiyeceğiz. Makyaj malzemesi satacak. Amerikan makyajlı yüzlerimiz olacak. Amerikan malları için gümrüklerde aldığımız vergiyi indirdik.

Şapa oturdu!

Fotoğraftan umut fışkırtmak işte buna denir: İktidar gazetesi, 9 sütuna; "Yan yana koltuk mesajı" başlığını koymuş, çok büyük haber yapmış. Başlığın altına da 6 sütuna diğer Ortadoğu ülkesi liderlerinin protokol oturuşu fotoğraflarını yerleştirmiş. Konuşuyor fotoğraf! Bağırıyor başlık! ★★★ Dikkat çeksin, iz yapsın, akılda kalsın, fotoğrafı gören gö

Salon katiller diye bağırdı!

700 kişilik duruşma salonu silme doldu, "Yanan Otel Davası" başladı. Bolu'da turistik otelde 36'sı çocuk 78 insan yanarak can vermişti. Bu otel göz göre göre, yanmış insan eti yiyen yamyam haline getirilmişti. Duruşmanın ilk gününde çocuklarını yitirmiş anneler, yargılananlar için "Katiller" diye bağırdı. ★★★ Annelerin avukatları, mahkemenin yargıc

Yaşasın! Bize Boeing satıyorlar!

İktidarın sürükleyici, yön verici ortağı Devlet Bahçeli'nin; "in'e gidelim... Rusya'ya gidelim... Türk-Rus-in İttifakı kuralım. Yeni bir dünya doğuyor, biz de bu dünyada yerimizi alalım" diye özetlenebilecek açıklamalarda bulunduğu saatlerde Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump'ın oğluyla İstanbul Dolmabahçe'de, basına haber verme

Aldattı gitti!

Bizim güzel dilimizde "Hak" sözcüğü, "Allah"ı akla getirir. Hak üstündür, onun üstünde bir şey yoktur. Allah inancı birleştiricidir. Güçlü güçsüz, fakir zengin, iktidar muhalefet, beyaz siyah, köle efendi ayırmaz. Dinler bunun için var. Bu açıdan bakınca 8 yıl kesintisiz Diyanet İşleri Başkanlığı yapmış birinin görevi bıraktığında bizim toplumsal h

Tükürük ile söyleşi! Rozet ile röportaj! Kelepçe ile sohbet!

Rozet dile geldi "Yüzüne tükürdüğün sahibimim hatırı yoksa bile beni yakaya takanın da mı hiç kıymeti yok" diye gönül koydu. Tükürük de dile geldi; "Rozeti takan ile rozeti taktıranın kucaklaşma pozisyonu tükürülmeyi hak etti" dedi. Kelepçe de dile geldi; "Benim kelepçe olarak adaleti temsil haysiyetim var, onunla oynadılar" diye içindeki öfkeyi dı

Yankesici ayılar ve tilkiler!

İzin bitti, döndüm. İki hafta rüzgar oldu ne çabuk da geçti; bir haftasını İstanbul'da sinema, sergi, belgesel gösterimi izleyerek harcadım. Ferhan Şensoy belgeseli; hem gözümüzün gördüğü ve hem de zihnimizin önemli bulduğu her şeyden oyun, şiir, şarkı sözü, mizah yazısı çıkartabilen bir tiyatro adamının direncini, öfkesini, cesaretini anlatıyordu.

İzin vakti geldi!

Zaman, zalim hızla akıp gidiyor. Yine çıktık geldik Eylül ayına. Benim de izin vaktim geldi. Elim, ayağım, gözüm, kulağım, beynim izin vaktinin geldiğini bana haber veriyor. Uymaya mecburum. Kuşkusuz siz okurlar da izliyorsunuz: Ülkemizde eskiyi hatırlatan fakat tam olarak da aynısı olmayan olaylar filizlenip yeni boyut kazanıyor. Yeni gelişmeler d

Komisyon da koktu!

Keskin bir uyanıklıkla izlenmezse başı da yitip gidecek, sonu da hiçbir zaman bağlanamayacak. Adını "Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu" koydular. Meclis Başkanı bu komisyonun da başkanı oldu. Söylediğine göre komisyonun toplanmaya hazır hale gelebilmesi 9 ayı buldu. ★★★ Şehit yakınları, gaziler, Diyarbakır Anneleri, Barış Anneleri, E

Adından korkuyorlar!

Sakarya Zaferi'nin hemen sonrasında Mustafa Kemal tam olarak şu cümleleri söyledi: "Hiçbir zafer amaç değildir. Zafer ancak kendisinden daha büyük olan bir amaca ulaşmak için gerekli en belli başlı vasıtadır. Her büyük zaferin kazanılmasından sonra yeni bir alem doğmalıdır; yoksa başlı başına zafer boşa gitmiş bir gayret olur." Amaç fikre dönüştü.