Necati Doğru

Sözcü

Şüphe!

Mısır'a giderken uçağın kapısında"Rabia işareti" yaptı. Türkiye'ye özgü onu anlatan bir işaret bulup da Mısır'a "yenilenmiş olarak"gitseydi, ilham verici olacaktı. Öncülük eden. Örnek alınan. İlham veren Türkiye! İşareti Rabia! Arap saçına döndü. Mezhepler, dinler, aşiretler, milis güçler, etnik silahlı ayrılıkçılar, vekalet savaşı askerleri; say

Suriyeye deterjan!

Suriye yandı, yıkıldı, acılara gömüldü. Bunun baş sorumlusu Suriye halkının kendisidir. Dinlerin, mezheplerin, etnik kimliklerin kanun ve kurallarını arkaya iterek; öne hukuku-eşitliği-özgürlüğü geçirip demokratik, laik, tam bağımsız, çağdaş, çalışkan "ulus" olamadılar. Kini büyüttüler. İntikamı beslediler. Bölündüler. Birlik beraberlik içinde yaş

Tayyip zenginleri!

GÜÇ bozar, mutlak güç mutlaka bozar demişler. Denizde, karada, havada yaşanan örneklere bakınca; "güç bozar"diyenler haklı çıkıyor. Güç, paradır. Bugün para dolardır. Doların varsa güçlüsün. Bu nedenle devlet şirketi iken; bin bir destek, ittirme, kayırıp kollama sonunda özele satılan PETLAS'ın yönetim kurulu üyesi iş adamı Abdülkadir Özcan, THY u

Apo koklama! Colani üfürme!

Abdullah Öcalan hapishaneden özel araçla alınıp Ankara'da Meclis'e gelsin "el uzat-sın"önerisiyle başlayan "Apo koklama"adımı, Şam'da HTŞ lideri Ebu Muhammed El Colani'nin otomobili de"nefeslenmeye" gelip vidalanarak bağlandı. Yeni dönem açıldı. Yeni dönem! 2 adımlı geldi. Apo koklama! Colani üfürme! Bu yeni dönemin sonunda; Abdullah Öcalan ve onu

Çarpa çarpa!

Terzi elin kırılsın dar geliyor düğmeler. Fransızlar; "eşitlik-kardeşlik-özgürlük" demişlerdi ama kendileri Fransız devriminin bu 3 ilkesinin arkasında durmadılar. Suriye'de BAAS markalı Fransız gömleğine Esad ailesi; "Rus ve İran düğmesi montajlayıp" 61 yıl idare etti. Beden içi kof! Şişti, büyüdü. Dikiş tutmadı. Patlayacaktı. Dikişler patladı. S

2 lider!

Şu dünyada "topu topu iki lider kaldık, biri ben diğeri Putin" demesi eşitler arasındaki çaresizliğin ilanı sayılır. Kanlı diktatör Esad, ülkesini bırakıp kaçtı tamam da; "bu iki lider Esad kaçarken" onun arkasındaydılar. Putin! Koruyucusuydu. Erdoğan! El uzatmıştı. İkisi de Esad'ın ordusunu, ülkesini, devletini, halkını geride bırakıp kaçacağını

Taliban komşu geldi!

Şam düştü. Esad, uçağıyla belki Rusya'ya, belki İran'a sığınmaya gidiyordu. Uçağı da kendi kullanıyordu, uçağı düşürüldü diye haberler yayıldı. Nedense dünya fazla şaşırmadı. Rusya! Yardıma gelmedi. İran! Elini uzatmadı. ABD, seyirci kaldı. Fransa, İngiltere sustu. Hizbullah da Şam'ı terk etti. 61 yıllık Baas Rejimi, 54 yıllık Esad Ailesi devri, 24

Pay!

Ballı lokma. Deveyi hamutuyla götürme. Haram, zıkkım. Onu alan, yiyen biri var. Parayı takip et, ülkeyi kim soyduruyor ve asıl büyük payı kim alıyor onu bul! Büyük payı alan, iri lokmayı yutan, hamutu ile götüren biri olmazsa Zafer Hava Limanı'na"kara delik açan"müteahhide bir de "halkınotomobil deposunu elleme pastası"verilmezdi. Kaçağı yakalama.

Dirildi Mehmet Paşa!

Bundan tamı tamına 426 yıl önce 1598 yılında güzel ülkemiz padişahlıkla yönetiliyordu. Padişah III. Mehmet döneminde saray harcamaları, yağcılık yapan yandaş el etek öpücülerinin çarpıp götürdükleri, ekonomiyi bozan akılsız, bilimden uzak, hayattan kopuk kararlar sonunda "dış açık ve iç açık" çok büyümüştü. Hazine tamtakır. Aman bir çare! Padişahı

Komşuda yangın!

Bacayı sardı. Kargaşa, karışıklık, kaos komşuya hakim oldu. Komşuda yangın çıkartan bütün günahkarları ve bütün günahları temizleyecek formül yine komşunun kendisinden çıkacak. Ya çıkacak ya da komşunun evi hepten kül olacak. Bölgesel çıkarlar. Güvenlik hesapları. Harman oldu. Çaresizlik kabuk bağladı. Belli ki, bütün dünya ve Ortadoğu yeni jeopol