Kul olmaktan çıktı!
Diyelim ki; "gerçeği yazabilecek yüreğin, cesaretin" var ama "gerçeği kavrayabilecek bir de aklın" olması gerekir. Cesaretin ve aklın var ama bunların yanında bir de "gerçeği elle tutulur silaha dönüştürebilecek ve halk yığınlarına ulaştırabilecek ustalığın" da olması gerekir.
Yeter mi
Yetmez.
Bunların yanında "gerçeğe kulak açan ve onu bulmaya susamış bir halkın varlığının" da olması gerekir. Bir toplumda insanlar, gerçeği değil de kendi istediğini duymak istiyorsa; yürek, akıl, ustalık ne fayda!
Ne mutlu bize!
Kul olmaktan çıktık.
Bugünün Türkiye'sinde gerçeğe kulak açan, ona ulaşmak isteyen geniş bir halk kitlesi oluştu. Dikkatle dinliyor, seçerek okuyor, görüyor, izliyor, arıyor, liderine, partisine sahip çıkıyor, meydanlara iniyor, kendine yeni liderler yaratıyor.
Gün sayıyor.
Önüne sandık gelse.
Gerçeği silah yapacak.
Yurttaşlığını gösterecek.
Halk, seçimle getirdiğini seçimle gönderme beyaz ihtilal hedefine yürümeye karar verdi ancak "mutlak butlan davası" adıyla gerçeği gölgeleyecek ittirmeler belirdi. Bu davanın sonunda; "Tayyip Bey, Kemal Bey'e otursun diye bir koltuk sunmuş" olacak.Kemal Bey; "Koltuk meraklısı değilim" demişti.
Dediğini unuttu.
Şu gerçek ortaya çıktı:
Tayyip Bey!
Kemal Bey'siz.
Kemal Bey!
Tayyip Bey'siz olamıyor.
Halk ise hem Tayyip Bey'i ve hem de Kemal Bey'i defterinden sildi.
Bu iki ismi de istemediğini anlatmak için gündüz gece meydanlara akın edip kendine yeni liderler yaratıyor.
Halkın böylesine az rastlanır bir yurttaşlık bilincine gelmiş olması hem Tayyip Bey'i ve hem de Kemal Bey'i çok korkuttu. Kemal Bey'i halk zaten koltuğundan söküp atmıştı, sıra Tayyip Bey'e gelmişti.
Mutlak butlana sarıldılar.
Bir mahkeme gibi karar verme yetkisine sahip anayasal kurum olan YSK'nın, kurultayda koltuğun Kemal Bey'den alınmasını hukuka uygun bulmasını; başından geçersiz, yok hükmünde (mutlak butlan) saymaya soyundular. Tayyip Bey, Kemal Bey'i korumaya aldı. Kemal Bey, Tayyip Bey'in koltuk ikramına sığındı.
Tam bu sırada altıncı bir aile çocuklarını evlendiren nikah töreni yaptılar. Çorum, Çorum olalı böyle altın suyuna batırılıp çıkartılmış bir nikah görmedi. Davetlileri taşıyan 23 jet uçak ile 2 charter uçak Merzifon Havalimanı'na indiler. Davetliler arasında Tayyip Bey'in partisinin önde gelenleri çoğunluktaydı. Ve onların arasında altın kaçakçılığı yaptıkları için partilerinden istifa eden fakat milletvekillikleri devam eden 3 altın kaçakçısının dostları da vardı.
Halk; "altın kaçakçılığı yapıp milletvekili maaşı almaya devam eden milletvekili"