Necati Doğru

Sözcü

Cumhurbaşkanı istifa et!

Yangın merdiveni olmadığı için yatak çarşaflarını urgan (ince halat) gibi birbirine bağlayıp; "çarşaftan yangın merdiveniyaparak" 4 kişilik ailesini kurtaran diş doktoruTalat Buğur söyledi. Yangın merdiveni olsaydı 36'sı çocuk 78 insan içinde bir tek kişi bile yanarak, kavrularak, boğularak, pencereden kendini atarak ölmeyecekti. Cumhurbaşkanı da k

Vicdan kösele! Yönetim sağır! Muhalefet şike!

Çelik halat koptu, işçi öldü diye sorumluluk duyup intihar eden Japon Mühendis, öbür dünyadan Türkiye'ye mektup gönderdi; "ülkenizde vicdan kösele, yönetim sağır, muhalefet şike" diye yazdı. Bir daha okudum. Çevirdim. Yeniden okudum. Aynen bunları yazdı. Japon mühendis haklı; vicdan kösele, yönetim sağır, muhalefet şike olmasaydı; "ilk önce Cumhur

Yoktu!

78 insan, çoğu çocuk yaşta hayatının ilkbaharında; yanarak, kavrularak, ağır dumandan kurtulmak için pencereden aşağıya kendini ölüme atarak can verdi. Anne kızına, baba oğluna, kardeş kardeşe, dede torununa sarılarak yandılar. Gizlenen eksikler. Örtülen ihmaller. Çürüme derinde. Gerçeği görmeliyiz: 78 insan yanmadı. 78 can diri diri yakıldı. Doğa

Zorba yemin etti!

Adalet hakkı, kardeşlik hakkı, eşitlik hakkı, insan hakkı, serbest ticaret hakkı, demokrasiler arası dayanışma hakkı, emeğin hakkı; bütün hakları bir kalemde sildi; "Zorbalık Hakkı" diye yeni bir hak ilan etti. Zorba yemin etti. Gücü, gücü yetene! Milyarderler mutlu. En güçlü ülke odur, bir düğmeye basar 500 kilometre uzaktan şehirleri yerle bir e

Dedem Koruk Yemiş!

100 yıllık oyunu bozuyoruz. Cumhuriyet bir geçiş süreciydi, 100 yıl parantezini kapatıyoruz. Bu söylemlerle"halkın bir bölümü üzerinde duygusal bağlılık yaratma" propagandasını önceleri Fesli Kadir adlı biri vardı; o yazar, dile getirirdi. Şimdi bu cümleleri; 23 yıldır kesintisiz iktidar olan partinin başkanı ve sözcüleri dillerine doladılar. 100

Karga sabunu kaptı!

Ben senin kirli çamaşırını bulayım, bulamazsam bile; "bak ne kadar da kirli, pasaklı, kokmuşlar" diye uydurayım. Kirli çamaşır yarışına çıkayım. Sen benden kirli. Koktu çamaşırlar! Nasrettin Hoca ile hanımı dere kenarına "kirli çamaşırları yıkamaya" gitmişler. Hanım çamaşırları sabunlayıp yıkıyor, tokaç vurup kirlerinden iyice arındırmaya çalışıyo

Memur ile sendika!

İşçiler bir sendikada birleşir güç olur, memurlar da bir sendikada toplanır kuvvet olur. Alın teri, emeklerinin karşılığını savunurlar. Vahşi ve ağır sömürü böyle törpülenir. Sendika kurma düşüncesi "emek en yüce değerdir" diyenlerin birleşip güç olma ihtiyacından doğdu. Sanayi devrimi oldu. Bant üretimi başladı. 200 yıl önceydi. Sendika fikri serp

TOGG: Kapı önünde aç kurt oldu!

Oğlan, büyümüş, okumuş köyünün bağlı olduğu kasabanın karakolunda jandarma komutanı olmuş. Köye 4 jandarma birden gönderip; ittire-kaktıra yoksul babasını getirtip makam masasının önünde hazır ola geçirmiş. Fıkra bu! Demiş ki babasına: "Sende adam olacak cevher, kumaş yok, sen adam olamazsın deyip duruyordun, bak gör işte; adam oldum!" Baba ne des

Lök gibi!

Hastalıklı bir kişilik hakim oldu. Lök gibi geldi ülkenin üzerine oturdu. Lök gibi oturmak; İslamcı, dinci, muhafazakar, Allah'tan korkar görüntüsü altında ağır, hantal, maddeci, bencil, hak hukuk gözetmeyen, ilkel materyalist olmayı anlatmak için kullanılıyor. Kulakları var. Duymuyorlar. Gözleri var. Görmüyorlar. Kalpleri var. Hissetmiyorlar. Ne

Ruhi Su!

Ferdi Tayfur, pencerelerini hayata kapadı, seveni çoktu. Başları sağ olsun. Acılarını paylaşırım. Ferdi Tayfur'un arkasından başta siyasi liderler, toplum önde geleni diye"vitrine çıkmış" olanlar, TV'de ekran yüzleri, müzik adamları, ses ve sinema sanatçıları, her türden yazar konuştular, yazdılar. AklımaRuhi Sugeldi! Toplumumuzda var olan "gariba