Filistin halkının çilesi

21. Asrın çeyreğinde dünyada huzur arayan insanlar felaketler, sıkıntılar, bunalımlar, zulümler, göçler, savaşlarla imtihan oluyorlar.

Filistin halkının çilesi, acısı, daha da ağır, farklı, hüzünlü, elem ve esefler vericidir. Dünyanın gözü önünde kadın, çocuk, yaşlı, hasta, engelli ayırmadan bir Milletin kendi vatanında, evinde, yuvasında, suçsuz, sebepsiz, yersiz, haksız yere maruz kaldığı soykırıma maruz kalması, katliamlar, zulümler en acısı, en dehşetlisidir.

Dünyada benzeri görülmemiş tahrip gücü yüksek bombardımanlarla masum ve mazlum sivil insanların üstüne ev, okul, hastane, cami, barınma kampı demeden her yere acımadan, insafsızca atılan öldürücü alev topları ile vicdansız İsrail, her tarafı yakıp yıkıyor. Yastutan anneler, feryatlarla ağlayan çocuklar, çaresiz insanlar oradan oraya koşarak başka bir insanların derdine derman olmaya çalışıyorlar. Yıllarca süren İsrail zulümleri karşısında Filistinliler, Allaha olan iman ve teslimiyetle ahiretin varlığı ve "ölürsem şehit olacağım" inancıyla kutsal vatan toprakları uğruna yürekleri cesaret ve metanet kazanmış, demir gibi iradeleri güçlenmiştir.

360 Kilometrekare Gazze şeridinde bir ayda yıkılmış binaların enkazları, göçükte kurtarılmayı bekleyen insanlar, cesetler, akan kanlar, vücutları yanmış, parçalanmış, yaralı çocukların, aç-susuz, ışıksız, ısıtmasız, mekânsız, çaresiz, güvencesiz, insanların içler acısı manzarasını dünya görüyor ve sadece seyrediyor. Kendi topraklarında sığınağı, korunağı, güvence altında kalacağı yer bulamayan Filistin Müslümanları kaybettiği yakınlarına mı acısın, yıkılan evine, arazisine mi üzülsün, çaresizliğini mi düşünsün

Bütün dünyanın ehli vicdan insanları şöyle haykırmalı ve sormalıdır: "Ey İsrail zalimleri, çocuklardan, bebeklerden, annelerden, yaşlı, engelli, hasta insanlardan ne istediniz Masumlara nasıl kıydınız, sakat bıraktınız katlettiniz Eli, kolu kopmuş, yüzü gözü kül- kömür içinde kalmış, enkazdan kurtarılmış çocukların gözyaşları sizin merhametinizi, dikkatinizi çekmiyor mu Sizde vicdan ve merhamet yok mu"

Filistinli insanlar, Allah indinde hak dinin İslamiyet olduğuna inanmış, Hazreti Muhammet'in (asm) son peygamber olduğunu biliyorlar. Mukaddes kitabımız Kur'an-ı Kerimin ulvi hakikatleri hala insanlara iki cihan saadetinin sırlarını, yollarını, esaslarını gösteriyor. Hak yolun, imanın, istikametin, hidayetin şuuruyla huzur buluyorlar.