Bediüzzaman Mevlidi'nde rahmet dolu saadet ve tatlı bir hasret

Dört yıl aradan sonra kahramanlar diyarı, gül şehri, nurlu memleket Isparta'da buluşmanın heyecanı sarmıştı içimizi.

Yaprakların gül rengine döndüğü sonbaharda, Anadolu'nun her yerinden Bediüzzaman ve talebelerinin hatıralarını taşıyan dağları, taşları, toprakları, yolları ile mübarek nur beldelerini görecek olmanın seyahati, sevinciyle dolup taşmıştık. Her mevlid vuslatı bir tatlı huzur, bir sürur serper içimize. Kardeşler bayramı gibi hoş, tatlı, latif bir mutluluk esintileri kaplar âlemimizi derinlerden.

Mevlidin manevi ikliminde Nur hakikatlerini dinlerken Bediüzzaman'ın huzurunda gibi şefkat, letafet, muhabbet deryasında buluruz kendimizi. Saff-ı evvel Nur talebelerinin hayatlarının hayalleri canlanır içimizde. Risale-i Nurların satırlarında, sayfalarında onların alın terini, elemeğini hatırlar, divit seslerini dinleriz. Kur'an-ı Hakimin ayetlerinden süzülen lem'alar, reşhalar, elmaslar, mücevherler, inci tanesi gibi hakikatler dökülür satırlara... Sonra müştak gönüllere nur taneleri olarak sirayet ederler... Manevi âlemden nur huzmecikleri, rahmet tecellileri ile dolar kalbimiz. Gönül dostuna giden yolda; uzaklar yakın olur, zahmetler rahata, rahmete, huzura, huşuya döner.

Ceberrut devrin hükmüne, zulmüne, ölüm saçan korkulara boyun eğmeden Kur'an ve iman davası uğuna hayatı hakir gören Isparta Kahramanlarının destansı hayatlarından ilham alan insanlar hayat bulur, şifa bulur, saadet ve selamet bulurlar. Kur'an mekteb-i irfanının talebeleri büyükler, gençler, anneler, çocuklar uzak diyarlardan nur beldesi Barla'ya, gülistan şehri Isparta'ya akın akın koşarlar...

Temiz ve düzgün kıyafetli, güler yüzlü, mütebessim nur talebeleri selamlaşırlar, konuşurlar hasret giderirler. Ulvi bir davaya gönül vermenin, iman, ihlâs, ibadet, istikamet üzere olmanın vakarı, huzuru ile samimi tevazuları hemen fark edilir. Her hali, tavrı, tarzı ile iman, edep, ahlak timsali insanlar, Asr-ı Saadeti ve Hz. Peygamberimizin (asm) sünnetini şiar edinmişlerdir. Nurlu kitaplardan aldıkları hakikat dersleri, tevhit delilleri, iman esasları, hayat düsturları ile istikametle yaşayan, imanlı münevverler, ebed müebbet akıllara hitap eden, gönüllere sirayet eden nurları saçarlar.

Tarihin altın sayfalarına divit sesleriyle nakşedilen, gizli neşredilen altı yüz bin nüsha el yazması Nur risaleleri Isparta'nın Nur ve Gül fabrikaları olarak şüyu bulmuş, hatıralara geçmiştir. Bediüzzaman Hazretleri, etrafında toplanmış serdarları istidatlarına göre takdir, taltif, tebşir, tebrik etmiştir. Bazıları: "Hafız Ali, ulvi sadakatiyle; birinci Süleyman, selim kalbiyle; ikinci Süleyman Rüşdü, müstakim aklıyla; Küçük Lütfi, latif ruhuyla Üstadlarının imdadına manen koşmuşlar..." (Barla Lahikası)