Endişeliler Bayramı

SON bir haftadır haklarında dinlemediğim kalmadı; ağırlıklı bölümü bilimsel, araştırmaya dayanan verilerdi. Sözünü ettiğim bugün bayramlarını kutlayacak olan gençler Sanal alemde var olup, gerçek hayatın endişeli bocalayanı nesilden söz ediyorum. Dün medya grubu binamıza doğru yürürken üniversite önünde karşılaştığım iki genç arkadaşım ile sohbetim beni bu yazıya getirdi. Her ikisi de dertlerini aktarırken sesleri boğazlarında kuruyordu Çaresizliğin nefesi diyaframdan yükseliyordu. Gençliğimizde babamızın, annemizin veya abla, ağabeyimizin iş durumu hiç ilgi alanımızda olmazdı. En azından endişemizin parçası haline dönüşmezdi. Gördüm ki ağırlıklı bölümünün endişeleri, kaygıları, korkularının birinci önceliğini ebeveynlerinin ekonomik durumu oluşturuyor Çünkü onların sunduğu okul, yurt, servis parası, gıda, giyim, kuşam harcaması, harçlık ile yaşamını idame ettiriyor. En temel ihtiyacından, atacağı en caka instagram fotoğrafına kadar her bir şey onlardan gelen ekonomik destek oranında şekilleniyor. Onların karşılaştığı ekonomik sıkıntı, yokluk, iflas, işsizlik, doğrudan kendi gerçekleri haline dönüşüyor; geleceklerinin yönünü de tayin ediyor. EV GENÇLİĞİ Endişeli olmaları da bundan kaynaklanıyor. Çünkü endişenin içinde, sonucu belli olmayan ve olumsuz sonuçlanacağına inanılan gelecek vardır... O geleceği de daha çok çevresinde kendinden öncekileri gözlemleyerek tasarlar. Üniversiteyi bitirdiğinde de durumun farklı olmadığını, geçiminin yine aile fertlerine bağlı süreceği gerçeğiyle yüz yüze geliyor. Herhangi bir işte çalışmadığını belirten kadının, "ev hanımıyım" demesi gibi, bu gençler için de literatür, "ev gençliği" tanımını getirmiş. Tüm eğitim süreçlerini tamamladığı, hatta bir bölümü yüksek lisans yaptığı halde iş bulamamış evinde oturup, aileden aldığı harçlık ile geçim sürdüren gençlerden söz ediyorum O nedenle sadece geleceklerinden değil, tüm harcamalarını karşılayan ebeveynlerinden de endişeliler TÜRKİYE'NİN GELECEĞİ Bir o kadar şüpheci, korku dolu ve bireyseller Yapılan tüm araştırmalar da bunu gösteriyor. Nitekim yakın geçmişte İstanbul Ekonomi Araştırma'nın gerçekleştirdiği "Türkiye'nin Geleceğine Genç Bakış" araştırması da bunu bize sunmuştu. Araştırma üzerinde Doç. Dr. Özgehan Şenyuva ile dün sohbet ederken, gençliğin bugün çok daha sorunlu halde olduklarına dikkat çekti. Türkiye genelinde 18-30 yaş arasında 3 bin genç ile yapılan anketin sonuçları ilginç veriler sunuyor. Sanılmasın ki bu sandıkta ilk kez oy kullanacak gençler politik tutum içinde Doç. Dr. Şenyuva, siyasi faaliyete katılma konusunda isteksiz olduklarını, bunun nedeninin de "başıma bir iş gelir kaygısından" kaynaklandığını söyledi. Gazete okumayan, televizyonda haber izlemeyen, dünya ve ülkeye ilişkin