Yerli turist patladı

TÜRKİYE'de en çok tatil yapan İngiliz veya Alman turist tatilini ne kadar zaman önce alıyor Soruyu birkaç otel sahibine yönelttiğimde bana verilen yanıtın en yakın zaman aralığı 6 ay idi Bazıları, özellikle de İngilizler iki yıl öncesinden tatilini almaya başlamış. İki yıl önceden Türkiye'den alınan bir tatilin ucuzluğunun keyfi farklı olsa gerek. Çünkü en az 30-40 indirimle tatilini alabiliyor Geçen yıl aynı otelde her şey dahil 60-70 Euro'ya beş yıldızlı tatil yapabilen bir Alman, bugün aynı tatil için 140-150 Euro ödemek durumunda. Üniversiteye giriş sınavlarının bitmesi, okulların yaz tatiline girmesi dolayısıyla tatile çıkmaya hazırlanan Türk turistte durum nedir derseniz, iki gündür dolaştığım tatil bölgelerinde henüz görünür sayıda yoklar. Örneğin Bodrum'da kaldığımız otelde bizler de olmasak yerli turist yok Sadece oteller değil, restoranlar, alışveriş merkezleri, kafeler de boş SON DAKİKA TATİLCİLERİ Hangi esnafla konuşsam hepsi Godot'yu bekler gibi, "Sezon yeni açıldı, sınavlar yeni bitiyor, gelirler" umuduyla yol gözlüyor. Bu umudu tetikleyen bir rezervasyon beklentisi de yok. Orada da sığındıkları tek umut da Türk insanının tatilini yapmak için bir hafta ile 10 gün arasında karar veriyor olma özelliği Ancak tatil bölgelerindeki fiyatlara bakıldığında umudu tetiklemesi için bir neden de görünmüyor. Sadece yerli turist değil, çalışanından yerleşik halkına, bürokratından dönemsel hemşerilere, esnafa kadar herkes için tatil bölgesinde yaşamak sorun haline gelmiş. Hatta o denli ki otel sahipleri ve üst düzey yöneticileri de içinde bulunduğu ekonomik açmazla boğuşuyor Sınıflama yaparsam 5 farklı gruba ayırmak olası İlki yabancı turistler Dövizdeki yükselişin getirdiği yüksek alım gücünden hoşnutlar Emeklilik hayatını Türkiye'de keyifli bir tatil ile geçirdiğini söyleyen İngiliz turistin dün anlattığı ise durumu özetlemeye yeter Aktardığına göre otelin garsonları "paranı ihtiyacın olduğu kadar bozdur, çünkü her gün senin para değerleniyor" diye akıl vermiş, bunun mutluluğunu yaşıyordu. İkinci grup yerli turistler ki çok az sayıda varlar ancak geçmiş yıllarda yaptıkları tatile beşten, üçe veya dört yıldıza düşerek gelebilmiş. Çünkü dört kişilik bir ailenin sadece yarım pansiyon otel masrafı ortalama 4 bin lira civarında. Buna yol parası ve öğle yemeği de eklendiğinde 10 günlük bir tatilin bedeli 75 ile 100 bin lira civarına geliyor. Bu da lüks olmayan ortalama bir otel için geçerli BÜROKRASİ KÖYE TAŞINDI Üçüncü grup bürokratlar ki bunların durumu cidden ağır sorunlu Çünkü herkesin evini yabancıya kiralama derdine düştüğü örneğin Bodrum'da oturacak ev bulamıyor; bulsa da aldığı maaşın onu karşılamasına olanak yok. O nedenle ağırlıklı bölümü içerdeki ilçelere veya köylere taşınmış. Ancak bu kez de benzin masrafı ağır yük oluşturmuş TOKİ'den bürokratlar için lojman istenmiş, onlar da yapıp bürokratlara satma gibi bir yöntem geliştirmiş. Anlaşılan o ki evi alan bürokrat anında tayinini veya emekliliğini ister çünkü evden alacağı kira maaşının çok üstünde KİRALANAN EVLER Üçüncü grup yerliler ve geçici yerleşik durumda olan yazlık sahipleri Hepsi evlerine kapanmış, dışarda çıkıp yemek yemek gibi bir sosyal yaşam aktivitesini unutmuş Yerli halk da evini yabancıya kiralamış, yanına yaptığı müştemilata taşınmış. Hatta o bir şehir efsanesi ki şov dünyasının ünlü isimlerinden biri, bölgenin meşhur sitesinde bulunan iki villasını Temmuz Ağustos için aylık 500 bin Euro'ya kiraya vermiş. Yani bugünkü kurla iki ayda 9 milyon lira Anlatılan o ki zaten çok sıcak olan bu iki ay İstanbul'da yaşam sürecekmiş ASGARİ ÜCRETLE 12 SAAT Bir diğer grubu ise otellerde çalışanlar oluşturuyor Hemen belirteyim son dönem otellerin en büyük sorunu tecrübeli çalışan bulmak Buna Pandemi döneminde oteller çalışan sayısını azaltınca bu işte tecrübeli olanların ağırlıklı olarak evlere veya yazlıklara hizmetli olarak gitmeleri neden olmuş. Otellerden asgari ücret veya biraz üzerinde maaş yerine, zengin birinin evinde çalışmak ücret açısından çok daha cazip