SEÇİMİN iklimlerinin süresi gerçek doğanın klimasından farklı gelişir... Mevsimlerinin geçiş süreci de istikrarlı değildir, bir anda açıp meyve verdiği de olur. Çiçeklerini uzun süre dökmeyip, çağlasını bir türlü çıkaramadığı süreçlere de tanıklık edilir. Bu kez de öyle oldu; siyasi konuşmalara, tartışmalara bakılsa sanki üç ay sonra seçim var. Bugüne de özgü değil, en az 4 aydır bu seviyede devam ediyor. Dolayısıyla Türkiye seçim mevsimine aslında gireli epey oldu, ancak dalları bir türlü tomurcuk halinden kurtulamıyordu. Nitekim dün TBMM kulislerinde, partilerin bulunduğu üçüncü kat koridorunda ve parti yönetim odalarında tanıklık ettim ki seçim çiçek açmış TBMM'NİN İKİNCİ KATI Hem de bütün partilerde Seçim çiçeğini tanımak da kolaydır; yeni saç tıraşı olmuş, koyu takım elbise giymiş, ayakkabıları ayna gibi parlayan biri, parti gruplarının bulunduğu TBMM'nin ikinci katında elinde bir demetle bekliyorsa bilin ki seçimin çiçeğidir... Ancak bu dönem biraz farkları var Geçmişte yanlarında kesinlikle teşkilattan birileri olurdu; hatta ne kadar kalabalık getirirlerse o kadar makbule geçeceğine yönelik kanı hakimdi Bu kez hemen hepsinin yanında eşleri veya çocukları var Belki ilk açan seçim çiçeği olması nedeniyle böyledir, yakında geçmiştekine benzer görüntülerle de karşılaşırız. Belirtmeliyim ki bu durum bütün partilerde söz konusu "Beni hatırladınız mı" diyen parti yöneticilerinin odalarından içeri dalıyor. Fazla uzatmadan da konuya giriyorlar Bütün bunlar da gösteriyor ki bu seçim partilerin adaylar ile sorunları bol olacak. Hele ki yeni sistemin partilerin liste ittifakına zorunlu hale getirdiği bir dönemde FRANSA'NIN GÖSTERDİKLERİ Aslında sorun burada da bitmiyor Aday olma sevdasında bulunanların ağırlıklı bölümü 40 yaş üstü; hatta yaşı biraz daha büyüklerin sayısı fazla Yakın geçmişe kadar olgun, yaşı başı oturmuş, yol yordam görmüş kişilerin milletvekili seçilmesine ehemmiyet gösterilirdi. Ancak son dönem Avrupa'da yapılan seçimlere bakıldığında geçmişin kurallarının bu seçimde geçerli olmayacağı açık görülüyor. En yakın örneği de geçen haftaki Fransa seçiminde karşımıza çıktı İlk turda kazanan olmadı ve haftaya yapılacak seçimlerde ikinci tura da iki aday kaldı. Sosyalist partinin sağ kanadı olarak nitelenebilecek, sosyal liberal veya demokratik sol politikacı (Le Republique En Marche) İlerleyen Cumhuriyet Hareketinin adayı mevcut Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron 27.8 Aşırı sağcı Ulusal Birlik lideri Marine Le Pen 23.1, aşırı solcu Boyun Eğmeyen Fransa lideri Jean-Luc Melenchon 22 ve aşırı sağcı Reconquête lideri Eric Zemmour da 7.1 oy aldı. Dikkat ederseniz, üç adayın politik yelpazedeki tanımlarının başında, "aşırı" ibaresi var. Sandık çıkış anketleri de bir başka önemli veriyi bize sunuyor. AŞIRILARA DAHA FAZLA Buna göre