HANGİSİ sandık için daha önemli Seçilebilecek görünen mi, yoksa seçtirilebilecek olan mı Birincisinde halkın değişime açık beklentisi vardır, ötekinde ise seçilmesi istenen kişinin ardına konulan kararlı irade ve güçlü destek. Eşitler arasında önceliği olan hangisidir derseniz, bütün öğretiler ikincisini gösterir. Çünkü halkın tercihi değişkendir..
İYİ Parti yönetiminde, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na en yakın olan ve Cumhurbaşkanlığı adaylığına da en sıcak bakan kimdir diye sorsanız istisnasız bütün parmaklar kendisini işaret ederdi Nitekim dün gündemi tayin eden ve istifasına neden olan röportajında da köşedaşım Nagehan Alçı'ya da bu durumunu ima etmiş. Böyle olması da normal, çünkü Kılıç
ALTILI Masa bileşeni beş partiden de aynı cümleyi işittim: "Anketle belirlenen aday gerçek sonucu vermez" Neden olarak ileri sürdükleri gerekçe kamuoyunda sosyal medya yönlendirmesi ve toplumsal kaygı nedeniyle verilecek yanıtların sağlıklı sonuç vermeyebileceği SP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya, buna örnek olarak yerel seçimde İstanbul'da yap
BIRAKIN Altılı Masa'nın diğer bileşenlerini, CHP içinde, hem de etkin ve yetkin isimlerinde dahi aynı soru hakimdi: "Kemal Bey (Kılıçdaroğlu) aday olmaktan vaz mı geçti Masaya sürpriz yapıp farklı isimlerle mi gelecek" CHP grubu başlamadan, geçmişte bakanlık ve parti yöneticiliği yapmış isimler dahi bu sorunun yanıtının peşindeydi Tam o sırada CHP
GENELDE tersi olan bir durumdur, lider kendi yardımcısını tayin eder. Ancak son dönem siyasetinde işler böyle yürümüyor; şartlar, ittifaklar, beklentiler ve sosyal medya tahakkümü altında yönlendirilmiş tercihler belirleyiciliği ele geçirmiş bulunuyor. Siz dilediğiniz kadar gerçeği gösterin Sosyal medya ve kamuoyu yoklamalarına dayalı gerçek, yani
İSTİSNASIZ bütün partiler, illerin geçmiş oy davranışları ve milletvekili sayısı üzerinden yoğun bir hesap içinde. Hesabın odağında ise kim nerede, hangi şekilde bir ittifak yaparsa daha fazla milletvekili çıkaracağı var. Hatta birçok kişi de bu hesap üzerinden aday olup olmamayı ölçümlüyor. Çünkü ittifak halinde çıkarılacak milletvekili sayısı ile
BENZER tartışma yıllar önce de yapıldı O tarihte de benzer şekilde yeni yasanın yürürlüğe girip girmeyeceği tartışması vardı. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) kendisine yapılan başvuru üzerine noktayı koydu ve oy verme gününün esas alınacağına hükmetti. Siyasi partilerin hemen hepsinin YSK temsilcileri ile siyasi partiler ve seçim yasası konusundaki uzman
DAHA yasası çıkmadan sahtekarlığı için kolların sıvanıyor olması bu coğrafyaya özgü bir durum olsa gerek. Nasıl ki 1991 yılında benzer süreçlere tanıklık edildi, sahte isimlerle insanlar 5 yaşında işe başlamış gibi gösterilip, 30 yaşında emekli edildiyse; benzer bir sürecin tekrar çalıştırılması için kollar sıvanmış. Sahtekarlık çabalarından da bir
MHP lideri Devlet Bahçeli'nin dünkü çıkışı ile seçimin Mayıs içinde olması kesinleşti. Zaten AK Parti yöneticileri de 30 Nisan ile 28 Mayıs arasında kalan 4 haftanın içindeki 4 pazardan birinde olacağını açıktan söylüyordu. Buna göre eğer 30 Nisan'da olursa final turu 14 Mayıs'a kalır Eğer ilk turu 14 Mayıs'ta olursa ikinci turu 28 Mayıs'a gelir. D
ANAYASA'nın iki maddesinde yapılacak değişiklikle ilgili ilk adım Perşembe günü TBMM Anayasa Komisyonu'nda atılacak. Ancak iki maddenin ufuktaki kaderi konusunda kimse söz söyleyemiyor Çünkü üç alternatif de olası; 400 üzerinde oyla referanduma gerek olmadan da çıkabilir Hiç öngörülmedik şekilde 360 ile 400 arasında kalıp referandumu, dolayısıyla ü
© 2016