Çekilirken de tartışılır kıldı...

ÇOK geriye gitmenize gerek yok... Sadece önceki üç sandıkta yaşananlara bakın; eksiksiz hepsinin odağında Muharrem İnce adını görürsünüz... Hatta yerel genel seçimlerde dahi... 2014 yılında CHP adayı Vefa Salman'ın hukuki durumunun gerekçe yapılması nedeniyle Yüksek Seçim Kurulu'nun iptal ettiği Yalova seçimde adaydan çok çok İnce'yi konuştuk O günlerde bastırdı, tekrar edilen Yalova seçiminde Salman'ın tekrar kazanmasını sağladı Ardından gelen ve iki kez yinelenen 2015 seçiminde de CHP Genel Başkan adayı olarak sahne aldı. "Örgütün seçim için bir motivasyona ve değişime ihtiyacı var" diye yola çıktı Genel Başkanlık yarışını kaybetti; seçimde de CHP'nin Yalova birinci sıra adayı olarak milletvekili seçildi Burada kalmadı, Kasım 2015 seçimlerinin hemen ardından Olağanüstü Kurultay toplamak için imza kampanyası başlattı; yeterli sayıya ulaşamadığı için bu süreçte de ilerlemedi. AYRIK İLERLEMECİ Ardından gelen 2018 seçiminde bu kez ısrarlı tutumu sonuç verdi ve Cumhurbaşkanı adayı oldu. Hemen belirteyim ki adaylık sürecine CHP yönetiminden de o dönem çok sıcak bakan yoktu, örgüt ve kamuoyu baskısını iyi kullanıp adaylık sürecine girdi. Cumhurbaşkanı adayı olarak Genel Merkez'den ayrık bir kampanya yürüttü. Meşhur İstanbul mitingini yapmaması önerisine rağmen ısrar etti ve mitingi düzenledi. Bazı söylemlerden uzak durması gerektiğine vurgu yapılması da fayda etmedi, sonunda seçilemedi Milletvekilliğini de kaybettiği için dışarıda kaldı... Ama durmadı, 2019 yerel seçiminde bu kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığına soyundu; ama CHP yönetimi kendisini istemedi... O da bunun üzerine kendi partisini kurmak için yola koyuldu. Memleket Hareketi diye başlattığı süreçte medya üzerinden başarılı bir propaganda sergiledi; iktidar yanlısı medyada çok yer aldı. Sonunda partisini de aynı isimle kurdu. İKİNCİ TUR İDDİALARI DA BİTTİ CHP'den ayrılıp kendisiyle hareket eden milletvekilleri de yanında fazla kalmadı Ancak CHP ile ilişkisini bu da tüketmedi; bu kez Cumhurbaşkanlığı seçimine adaylığını koyarak, hem CHP hem de seçmeninin yeniden meselesi haline gelmeyi başardı. Bütün çevresi seçimde 2. tura kalmasının imkansız olduğunu belirtip, adaylıktan vazgeçmesi için telkinde bulunmasına rağmen iddialara girdi. YSK'nın aday listelerini açıklamasından önce çekilmesine dönük taleplere karşı da farklı bir tutum takındı. Adaylığının Kılıçdaroğlu'na değil, Erdoğan'a gidecek oyları etkileyeceğini ileri sürdü. Hakkında parasal ilişkilere dönük çok çirkin iddialar gündeme getirildi. Yetmedi yine geçmişte yaşananları anımsatan aşağılık bir tutumla kaset şantajına girildi Parti yöneticileri ve örgütlerinden de günlerdir gelen çekilmesine dönük talepler sonuç verdi. Muharrem İnce sonunda dün adaylıktan çekildiğini açıkladı KANUNUN AÇMAZLARI Çekilmesi nasıl bir sonuç doğurur ayrı bir tartışma Ancak şurası açık ki çekilmesi bile bütün seçim süreçlerinde tartışma yaratmayı başarmasına benzer bir yönde yeni bir tartışmanın da kapısını aralayacak Baştan beri savunduğum bir görüş var; Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi diye adı konulan Başkanlık sistemine geçiş döneminde çıkarılan yasaların sorunu var. Ne dünyada var olan başkanlık sistemlerine ne de hukuk mantığına uyuyor Eklektik, hangi durum fayda sağlamış ise onu önceleyen bir mantıkla yapılmış, bizzat AK Parti'nin saygın hukukçularının da sert eleştirdiği bir dizi kanundaki sorun da her bir adımda karşımıza çıkıyor. PUSULADA KALACAK Tam da Muharrem İnce'nin istifasında karşımıza çıktığı gibi Cumhurbaşkanlığı Seçimi Kanunu'nun 12. maddesi gereği pusulalar basılıp, seçim takvimi de işlediği için İnce'nin istifası hukuki olarak bir sonuç doğurmayacak. Çünkü Kanun listelerde meydana gelen eksilmelerin sonuç doğurmayacağına hükmediyor. Sadece siyasi sonucu olacak Yani adı ve resmi pusulada kalacak, ona verilen oylar birleştirme tutanaklarında toplamda yerini bulacak; sonuçlar açıklandığında aldığı oylar da ilan edilecek. Sonuç olarak istifası kanun açısından bir neden oluşturmayacak. Eğer ki ikinci tur söz konusu olsaydı, yine aynı kanunun 4. maddesi gereği bir sonuç doğururdu Bu durumda kendisi 2. tura gidemez, ardından gelene yol açardı... YSK'DAKİ SİYASİ PARTİ TEMSİLCİLERİ NE DİYOR Şunu hemen belirteyim ki YSK'daki siyasi parti temsilcilerinin hepsi de kanunu bu şekilde yorumluyor. Neden olarak da pusulaların basılmasını gösteriyor. Diğer türlü olsaydı, her istifa sonrası pusulaların sürekli değişmesi dolayısıyla sandıklara yetiştirilememe tehlikesine işaret ediyor Haklı da olabilirler Ancak unutulmamalı ki istifa tek yönlü, yenilik doğuran bir işlemdir Aday olmayan birinin seçime giriyor kabul edilmesi de kabul edilemez Aday olmadığı açıklanır, verilen oylar da geçerli olarak kabul edilmez EPÖZDEMİR'İN İTİRAZI Nitekim dünkü sohbetimizde hukukçu Dr. Rezan Epözdemir de benzer bir yaklaşımda bulundu. Kanunun mantığının doğru olmadığını belirterek, "Çekilmenin tek taraflı ve yenilik doğuran" bir