Yuşa Tepesi'nde etrafa bakmak

Bediüzzaman Hazretlerinin, Lem'alar adlı eserinin Yirmi Altıncı Lem'asının Beşinci Rica'sında nazara verdiği İstanbul'un Yuşa Tepesi'ni öteden beri hep merak eder, o tepeye çıkmayı ve oradan etrafa bakmayı bin can ile arzu ederdim.Nihayet bu arzumuz, 2023'ün 23 Temmuz'unun ikindi vaktinde tahakkuk etti. Üstad Bediüzzaman, orada yaşadığı manevî yükselişe; kendisine mânen ve ruhen çok yakın olanları da, hatta yeğeni Abdurrahman'ı bile ortak etmemişti. Bu bakımdan onun, İstanbul'da medfun Hazret-i Yuşa'nın (as) mekânındaki hali çok calib-i dikkat olmuştur. Kendi tarihçe-i hayatını özetlerken de buna şöyle yer veriyor: "Tam bir inzivâ ile bir zaman İstanbul'un Yûşâ Tepesine çekildim. Dahâ sonra doğduğum yer olan Bitlis ve Van tarafına giderek mağaralara kapandım. Rûhî ve vicdânî hazzımla başbaşa kaldım." Biz acizane dayı-yeğen olarak ikimiz, ikindi namazını tepedeki mütevazı camide eda ettikten ve Hazret-i Yuşa'nın kabrinde fatiha okuduktan sonra, o tepeden etrafa bakarken, olabildiğince Üstad'ı hatırlayıp düşüncelere daldık. Ve sonra Üstad'ı dinledik: "Bir zaman, ihtiyarlığımın mebdeinde, bir inzivâ arzusuyla, İstanbul'un Boğaz tarafındaki Yûşâ Tepesinde, yalnızlıkla ruhum bir istirahat aradı. Bir gün o yüksek tepede, daire-i ufka, etrafa baktım. Gayet hazîn ve rikkatli bir levha-i zeval ve firâkı, ihtiyarlığın ihtarıyla gördüm. Şecere-i ömrümün kırk beşinci senesi olan kırk beşinci dalındaki yüksek makamından, tâ hayatımın aşağı tabakalarına nazar gezdirdim." İşte biz tam da bu Beşinci Rica'yı okurken, en azından yukarıya aldığımız parçanın bir levha halinde uygun bir köşede türbe duvarına asılı olmasını arzu ettik ve günü gelince asılmış olacağını da hayal ettik. Evet, şurası bir gerçektir ki; Üstad, hayatı boyunca İstanbul'a her gelişinde vazifesi mucibince yapması gerekeni yapmış, yazması gerekeni yazmış ve konuşması gerekeni konuşmuştur. Ama umduğunu bulamamıştır. Bunu da, onun İstanbul'a Vedanamesinde açıkça görüyoruz. Tesbit edebildiğimiz kadarıyla Üstad'ın İstanbul'a gidiş ve ayrılışları: 1907 Aralık sonundan Mart 1910'a kadar, 2 yıl 3 ay.. 1912 Şam'dan sonra Van'a dönüş güzergahında İstanbul'a uğraması.. 1918