Dinsizlerin planlarını altüst eden adam

Çok eskiden gördüğüm bir gazetede Üstad Bediüzzaman'ın muhteşem resminin altında büyük puntolarla yazılan şu ifade hâfızamdan hâla silinmedi: "Dinsizlerin planlarını alt üst eden adam."Daha sonra onun Risalelerine kavuşup, onu bizzat kitaplarının aynasında görüp tanımak nasip oldu. Onun Tarihçe-i Hayatı'nı ve onun hayatını anlatan bilumum roman, kitap, biyografi ve makaleleri okumaya devam ettikçe, şunu gördük: Dinsizlerin planlarını altüst eden bu mücahid Üstadı, din ve iman düşmanları da adım adım takip etmişler, onun hayatına son verme üzerine akla gelmedik planlar kurmuşlar. Beyhude uğraşmışlar. Zira onu koruyan Kadir-i Zülcelâl Hazretleri, düşmanların planlarını her zaman boşa çıkartmış. Kahraman ve mücahid ünvanlarının bile tariften âciz kaldığı bu büyük Üstad, ömrü boyunca belâlarla boğuştu. O, çocukluğunu bile sıradan bir çocuk gibi yaşamadı. Bütün hayatı mücadele ve mücahede ile, savaş ve esaret meydanlarında, sürgünlerde, hapislerde ve mahkemelerde geçti. Defalarca zehirlendi, kaç defa idamdan döndü. Ülke ve millet üzerinde dolaşan belâları bile, paratoner gibi kendi üzerine çekti. Ülkeyi ve dünyayı saran belâları görerek, Rabb-ı Rahimine yönelip durmadan tazarru ve niyazda bulundu. "Bana ıztırap veren, İslâmın maruz kaldığı tehlikelerdir" dedi. Ve onunla uğraşılamıyacağını, ona kafa tutulamayacağını zaman gösterdi. Onunla uğraşanların akibetleri vahim oldu. Bu büyük maneviyat adamını hiçbir güç yolundan çeviremedi. "Allah" dedi, "Kur'ân" dedi, "Peygamber" dedi, meydan okudu. Hiç kimseden yardım istemeden, talebelerini ve sevenlerini işe karıştırmadan, tek başına meydan okudu. Sürgünler, hapisler, zehirlemeler ve idam sehpaları onu yıldıramadı. Sürgünde iken, onun ata binip biraz gezinti yapması bile mesele oldu, ondan korkanları ürküttü, alarm verildi, ordu teyakkuza geçirildi, uçaklar üzerinde uçmaya başladı.. Onun naaşından bile korktular. Kabrinden çıkarıp meçhule götürdüler. Halbuki ondan korkmak anlamsız, onunla uğraşmak beyhudeydi. Zira Nur'dan zarar vehmetmek ne kadar cahillik ise; Nur'a, ışığa karşı savaş açmak da cehaletten başka bir şey değildi. Dünyanın bütün topları, silâhları, atomları birden güneşe savrulsa, güneşe zarar verebilir mi Onun korkulacak insan değil, kulak verilecek insan olduğu hâlâ anlaşılmadıysa, cehalet büyük oranda hâlâ devam ediyor demektir. O, Allah'ın nuruyla, Kur'ân'ın nuruyla baktı, kâinat kitabını okudu, yazdı. "Yazdıklarımda Üstâdım