Seçim sath-ı maili

Özellikle dikkat ve teyakkuzu gerektiren bazı dönemler vardır ki, onlardan biri de hiç şüphesiz seçim sath-ı mailidir.Siyaset jargonunda, mecazî anlamda kullanılan bu tabir, aslında eninde sonunda olayların varacağı noktayı da ima eder. Bir partiye taraftar olma ve tercih hakkını kullanma, tamamen demokratik bir haktır. Seçim sath-ı mailinden çıkıncaya kadar pusulamızın güvende, ışıklarımızın açık olmasını temin etmek zorundayız. İttifakların yarıştığı bir dönemden geçiyoruz. Eşit şartlarda adil bir yarıştan söz etmek çok zor. Lakin millet iradesinin hakkıyla sandığa yansımasıyla bazı tabuların ve güçlerin, bu iradeye boyun eğeceğine inanmak istiyoruz. Seçimlerin huzur ortamında geçmesi, dünya kamuoyunda ülkemizin yüz akı olacaktır inşaallah. Gazetemiz zaten en baştan zora talip olmuş; her dönemde her şeye rağmen hak ve hakikatı haykırmaktan geri durmamıştır. Halisâne hizmetimizi dünya şartlarında, zamanın ilcaatına maruz kalarak, ehl-i dünya ile yan yana, çoğu zaman onlara da ihtiyaç duyarak yürüttüğümüz için, handikaplardan ve tehlikelerden de kendimizi âzâde tutamamışızdır. Kritik her dönemi bedeller ödeyerek aşmışızdır. Çok şükür ki, pusulasız değiliz. Ahirzamanın karanlığında, dalgalar arasında yol alırken pusulamız da, yolumuzu aydınlatan ışıklarımız da mevcuttur. Pusulamız olan Risale-i Nur Külliyatında, her alanımıza ışık tutan, bazılarınca detay ve "lüzumsuz" zannedilen içtimaî ve siyasî alanları bile karanlıkta ve gizli bırakmayan ölçüler mevcuttur. Bu ölçülerin hiçbirinin vazifesi bitmiş ve tarihe karışmış değildir. Büyük Üstad'ın hayatının, daha doğrusu hayat devrelerinin neticesi olan ve Kur'ân'ın malı olan Risalelerde rafa kaldırılacak hiçbir mesele yoktur. Bu ölçüleri ve dersleri hayata geçirmek, canlı tutmak için bize düşen vazife, "müfritâne irtibat" içinde tesanüdümüzü muhafaza ederek, meşveret sistemi içinde yolumuza devam etmektir. Gerçi bu ölçüler, Risale-i Nur yoluyla imana ve Kur'ân'a hizmete talip olan herkesi, her grubu bağlar. Ama Yeni Asya'yı, dergilerini ve yayınlarını bu mukaddes dâvânın hizmetkârları olarak görenler ve öyle kabul edenlerde çok bariz bir ayrıcalık vardır. Yani bu gazete ve bu yayınlar için "naşir-i efkârımız" diyenler