Mühim bir vazife

Bu ahirzamanın iman, Kur'an ve hayat dersleri olan Risaleleri, nasibi ve arzusu olan herkes okur ve istifade eder.Lakin Risalelerin gözüyle hayata ve gidişâta bakarak, ona göre vaziyet alabilmek ise başlıbaşına önem arzeden bir meseledir. Risalelerdeki tevhid, nübüvvet, haşir ve ibadet meselelerini herkes derecesine göre anlıyor ve dersini alıyor. Anlama dereceleri farklı da olsa ihtilâfa sebebiyet vermiyor. İstifade noktasında herkes hakkına razı oluyor. Asıl ihtilâf, içtimaî-siyasî meseleleri anlama ve kavramada ortaya çıkıyor. Bu ihtilâfı da, "Ümmetimin ihtilâfı rahmettir" hâdis-i şerifindeki mânaya hamledebileceğimizi zannetmiyoruz!.. Zira Risale-i Nur'un omuzlarımıza yüklediği; vatan, millet ve din namına olan vazifeler lâyıkıyla yerine getirilmemiş oluyor. Böylece din de, vatan da, millet de zarar görüyor. Telâfisi gittikçe zorlaşan zarar, ihtilaf ve hizmetlerde gerileme meydana geliyor. Hal-i âlem buna şahittir. Demokratların ilk ortaya çıkışı zamanında ve Üçüncü Said döneminde bizzat Üstâd'ın nezaretiyle ve vaziyet aldırmasıyla bu vazife bihakkın deruhte edildi. 1960 ihtilâli parantezi kapanır kapanmaz, Zübeyir Ağabeyli Nurcuların maharetiyle yine devam etti. Yeni Asya'ya topyekûn sahip çıkılmasıyla aynı fikir birliği, dikkat ve heyecanla yola devam edildi. Lâkin 1980 darbesinin Nurculara da isabet etmesiyle, aynı mânâyı canlı tutma adına yapılan gayretler, sadece Yeni Asya'nın boynunda kalınca, ancak özü muhafaza ve ağacı yeşil tutmaya münhasır kaldı. Kur'ân-ı Hakîm ve kâinat okunarak, okutularak yazdırılan Risaleler elbette ki okumak içindir, okumamız içindir. Hem de gece demeden gündüz demeden, bugün demeden, yarın demeden, her an, her lâhza!. Fakat Risalelerin okunması, anlaşılmasına çalışılması kadar mühim olan bir şey daha var ki, o da Risale-i Nur gözüyle hal ve gidişatı okuyabilmek ve ona göre vaziyet alabilmektir. Halbûki içtimaî ve siyasî hal ve gidişatı Nur'un gözüyle okuma hususundaki hal ve gidişatımız (cihana yayılmış umum Nur Talebeleri kapsamında) hiç de iç açıcı değildir. Bir tek Yeni Asya'nın bu sahaya sadık kalması, umumî uyumsuzluktan hasıl olan vahametin bertaraf edilmesine yetmiyor. Yani beşerî, dünyevî ve uhrevî hal ve gidişatımızı Risale-i Nur zaviyesinden okuyabilmede sıkıntı