Dünya savaşı mı, savaş dünyası mı

Evet, yaşlı ve huzursuz dünyamız; adına "Dünya Savaşı" dediğimiz savaşlara da savaş meydanı olmuştur. Birinci Dünya Savaşı, İkinci Dünya Savaşı. VeeDünyaya hakimiyet kurma emelinde olanların, daha kaçıncısına kapı aralama istidadında olduklarının telaffuzunun bile insan ruhunu inciten yönü... Hakimiyet ihtirasıyla savaştan yana olanların emelleri kursaklarında kalsın inşaallah! Kaldı ki, mevcut haliyle dünyamızın barış dünyasından ziyade savaş dünyası olduğuna yine dünyamız şahitlik ediyor. Savaş istenilmez ve sevilmez. Savaş demek; yıkım, kan, gözyaşı ve felaket demektir. Tarafları ve karşılığı olan çatışmanın adı savaş olabilir. Ya peki zayıfı ezmeye ve yok etmeğe yönelik zulüm ve zorbalıklara da savaş denebilir mi Zalim coğrafyaların mazlum Müslümanları... Güneydoğu Asya'da, Arakan'da zulme ve işkenceye maruz bırakılarak göçe zorlanan Müslümanlar... Dünyanın gözü önünde Uygur Türklerine yapılan Çin işkencesi... Zaman zaman İsrail saldırılarına maruz kalan Filistin'i, Gazze'yi düşünün. Tanklara, silahlara karşı sapan taşıyla mukabele eden çocukları hatırlayın. Hele hele ölmek üzere olan bir çocuğun, "Sizi Allah'a şikâyet edeceğim" dediğini!.. Karşılığı olan ve belli taraflar arasında, sivil halkın uzağında cephelerde yapılan savaşlar, günümüz dünyasına ne kadar da yabancı kalıyor. Haddizatında savaş istenilmemeli ve sevilmemeli... Ama tarih boyunca hak ve adaletin tesisi, mazlumların hukukunu koruma adına da savaşlar yapılmıştır. Tarih boyunca şanlı orduları coşturan,