Mikail Yaprak

Yeni Asya

Manevî ve fikrî köprüler

Tarihî eserler arasında köprülerin önemli bir yeri vardır.Savaş ve barış ortamlarında köprülerin rolü büyük olmuştur. Savaşı kazandıran veya kaybettiren bir çok köprü, tarihî savaş filmlerinin en heyecanlı sahnelerine malzeme olmuşlardır. Bizim; Risale-i Nur'dan ders alarak inşasına çalıştığımız köprüleri; günübirlik siyasî çalkantıların zebunu ol

Tamir edeyim derken...

Uzun zamandır düşünüyordum. Acaba yazsam mı yazmasam mı Ve nihayet şöyle bir girizgâhla yazıverdim gitti:Nedir bendeki bu halet-i ruhîye, aziz ve sadık okurlar Allah dert vermesin! Ben derdimi sizinle paylaşmayıp da kiminle paylaşayım İşte derdimin bir tanesi şudur ki, gönderdiğim bir yazıyı tekraren tashihe tâbi tutup, güya bazı ufak tefek arızala

Peşin hükmün hükmü yok!

Nefis ve şeytanın telkinleriyle kalpte zaten çok kolay oluşan "su-i zan" hastalığına bir de "peşin hüküm" eklenirse; artık dedikodu, hased ve gıybetin oluşturduğu duvarlar aşılamaz hâle gelebiliyor maazallah!İnsanları peşin hükümlü hareket etmekten kurtarmak, toplum içinde meydana getireceği zararların önüne geçmek başlı başına eğitim meselesidir.

Doğru ölümün yanlış haberi..

İnançsızlık veya imanda zaafiyet demeye dilim varmıyor, bir acaip hal diyeyim bari.Sosyal medyada, tv haberlerinde ölüm haberleri çeşitli sebebler bağlamında "yenik düştü" şeklinde veriliyor ya; ölene mi üzülsek, bir dostumuzun ölüm haberinin bu şekilde verilmesine mi üzülsek. Ya Rab! Emrin ile bizi ölüme mazhar ettiğinde, böyle ölüm habercilerinin

Adaletin tecellisi, mazlumun tesellisi

Kur'ân-ı Kerim'de var olan dört ana esastan birinin de "adalet ve ibadet" olduğu bilinmektedir. Mutlak adalet ancak Cenab-ı Hakka mahsustur. Kulların adaleti izafîdir, görecelidir. Adaletsizlik de yine kulların işidir.Yani bu insanoğlundan her şer ve kötülük beklenebildiği ve görülebildiği gibi, adaletsizlik de insanlar tarafından işlenebilir ve iş

Mehmed'in gidişi... Gidiş o gidiş!...

Gittikten sonra uzun süre dönmeyenler için kullanılan serzenişli ve imalı ve bazen de acılı bir deyimdir: "Gidiş o gidiş!""İki yıl önce askere diye köyden ayrıldı, gidiş o gidiş!" "Benden borç aldı gitti, gidiş o gidiş!" Bu ve benzeri ifadeleri hep duymuşuzdur. Hele bir de o gidenin ve beklenenin ardından ölüm haberi geldiyse, bekleyenler beyhude b

Ramazan'a veda, oruca devam!..

Evet, miladî 2022'nin ve hicrî 1443'ün Ramazan-ı Şerif'ine ve akabindeki bayramın da üç günle sınırlı olanına veda ederken, hem orucun hem de bayramın hayatımızdaki kalıcı kuşatıcılığının idraki içindeyiz, elhamdülillah."Cenab-ı Hak, bu bayramın sürûrunu, hakikî ve geniş ve umumî sürûra mukaddeme ve vesile eylesin. Amin."1 Bayramların da kalp ve ru

İhyası ömre bedel...

Çarşamba gününü Perşembeye bağlayan gece Ramazan'ın 27'inci gecesi, yani Kadir Gecesi.. Ah bir bilebilsek kadrini kıymetini!..İçinde "Kadir" olmayan bin aya denk.. Seksen senelik ömürde kazanılabilecek hayır hasenatı bir gecede kazanabilmek.. Böyle bir fırsatı yakalayabilmek, ne büyük saadet. İhyası ömre bedel!.. Kur'ân güneşinin âlemlerin Rabbinde

Ukrayna orada, ya Arakan nerede

Myanmar'daki Arakan Müslümanları, yıllardır, dünyanın en fazla zulme maruz kalan azınlığı olarak bilinmektedir.İnsanî yardımların ve gazetecilerin girişinin yasaklandığı dikenli telli kamplarda tutulan, Myanmar ordusu tarafından abluka altına alınmış, suya ve yiyeceğe erişimden yoksun, mağdur yüz binlerce vatansız Arakan Müslümanı, yaşadıkları topr

İktisad yok, israf çok..

Japonlar son derece sade, basit, yalın, mütevazi yaşayan insanlardır.Evlerini mobilya ile, eşya ile dolduranlar Japonlara göre ruhen tekâmül edememiş, hayatın mânâsını anlayamamış, zavallı kimselerdir. Böyleleriyle, "Evini mezat salonuna çevirmiş zavallı" diye eğlenirler. Bir insanın gösteriş için eşyanın esiri olması ne kadar acıdır. Vaktiyle Japo