Ukrayna orada, ya Arakan nerede

Myanmar'daki Arakan Müslümanları, yıllardır, dünyanın en fazla zulme maruz kalan azınlığı olarak bilinmektedir.İnsanî yardımların ve gazetecilerin girişinin yasaklandığı dikenli telli kamplarda tutulan, Myanmar ordusu tarafından abluka altına alınmış, suya ve yiyeceğe erişimden yoksun, mağdur yüz binlerce vatansız Arakan Müslümanı, yaşadıkları topraklarından kaçmak zorunda bırakılıyorar.. Nobel Kimya ödülü sahibi Prof. Aziz Sancar, twitter hesabında paylaştığı bir görüşüyle, aslında Ukrayna üzerinden insanlığın geldiği hali dramatize ederek, şöyle diyor: "'Ukrayna'da insanlık ölüyor' deniyor. Doğru ama eksik, çünkü o insanlık; Afrika'da aç bırakılmış, Bosna'da tecavüze uğramış, Doğu Türkistan'da unutulmuş, Filistin'de terk edilmiş, Çeçenistan'da görmezden gelinmiş, Hocalı'da duyulmamış, Irak'ta aldatılmış, Myanmar'da yakılmıştı." Uygurlar'ın hali de içler acısı! Türkçe konuşan ve Doğu Türkistan olarak bilinen Çin'in Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde bulunan Uygurlar, yıllardır Pekin rejiminin zulmüne maruz durumdalar. Filistin'de, Gazze'de ve Kudüs'te Müslümanların maruz kaldıkları zulüm ve baskı dünyanın gözü önünde cereyan etmektedir. İslam ve insanlık dünyasının suskunluğundan cesaret alan İsrail, bölgede dilediği gibi atını oynatmaya devam ediyor. Bu mübarek Ramazan ayında da yine yapacağını yaptı! Filistin'in ve Kudüs'ün bu hali. Suskun, sağır, kör dünyanın vebali! Dünyanın beyninde bir "ur" İsrail. Alçak bile denmez, çukur İsrail! Dünyanın beyninde adı İsrail olan bir "ur" var ki; bütün kötü huyuna rağmen, dünya beyninin olmazsa olmazıymış gibi varlığını sürdürüyor. Ama nereye ve ne zamana kadar. Gayrımeşrû İsrail devletinin, elinde bulundurduğu maddî ve siyasî gücü, teknolojiyi; kendisine hasım gördüğü güçsüz ve masumları imha yolunda kullanması, elbette ki yanına kâr kalmayacak, akibeti vahim olacaktır.. VE... BATI'NIN UKRAYNA İMTİHANI Yukarda kısmen değindiğimiz insanlık dramlarına, zulümlere seyirci kalan Batı; Rusya'nın Ukrayna'yı işgali karşısında arslan kesildi. Bırakınız seyirci kalmayı yahut çözüm yolunda adımlar atmayı, savaşın bir tarafı olarak savaşı kızıştırma yönünde bir tutum sergiliyor. Hal böyle olunca da savaşın şiddet dozu maalesef giderek artarak, nerede duracağının kestirilmesi zor bir hale gelmektedir. Bu savaşta Rusya'nın, kendine göre haklı hesapları belki olabilir,