Mahmut Ay

Yeni Şafak

Sûfîlerden nükteler

Önemli bir kültür adamı ve şehir tarihçisi olan Cemaleddin Server Revnakoğlu (1912-1968), İstanbul'daki tekkeleri çok iyi bilen; devrinin postnişinlerini, meşhur zâkir ve dervişleri yakından tanıyan sûfî meşrep bir entelektüeldir. Revnakoğlu'nun muhtelif zamanlarda tasavvufa dair kaleme almış olduğu ve popüler mecralarda neşrettiği bazı makaleleri

Yürü dünya yürü sonun virandır!

Gözlerim, caddeye bakan pencerenin üzerini örten ince perdenin ardındaki silüete odaklanıyor. Düz, uzun, geniş ve işlek bir cadde… Bir ucu büyük bir selâtîn camiye, diğer ucu tarihî bir yokuşa çıkıyor. Evlere bakıyorum; hepsi betonarme ve hiçbir zarafeti, inceliği ve sıcaklığı yok. Hayalim ise, kırk yıl öncesine gidiyor. Aynı caddenin kırk yıl önce

İsrail Gazze'yi işgal edemedi ama Gazze tüm vicdanları fethetti

Neredeyse iki yıldır tüm dünyanın gözü önünde Gazze'de insanlık dışı bir vahşet işleniyor. Bir tarafta her türlü teknolojik imkâna sahip olan bir askerî güç, öte yanda teknolojik imkânlara sahip olmak bir yana, en basit gıda ve sağlık malzemesinden mahrum 2 milyon civarında bir halk kitlesi. Bir taraf olanca gücüyle vahşi bir şekilde en ağır silahl

Efendimiz'den (sav) mutluluk formülü

İnsanın en temel isteği ve amacı mutlu olmaktır. Aslında onun tüm yapıp ettikleri, gayretleri ve telaşlarının nihai gayesi mutluluğu temin etmektir. Bunun için farklı yollar ve yöntemler geliştirmiştir insanoğlu. Kimi mutluluğu dinde arar kimi de dinsizlikte, kimi kapitalizmde kimi ise sosyalizmde. Biri parada, diğeri makamda, ötekisi şöhrette, ber

Z Kuşağı dine mi yöneliyor

Bu araştırmaya göre İngiltere'de Kitab-ı Mukaddes satışlarında son yıllarda önemli bir artış olmuş ve Kitab-ı Mukaddes'e olan ilginin genç kuşaklarda daha yüksek olduğu tespit edilmiş. "Kilise dışında Kitab-ı Mukaddes'i hangi sıklıkla okursun ya da dinlersin" sorusuna 18-34 yaş arasındakilerin %80'i, 35-54 yaş arasındakilerin %71'i, 55 yaş üstünün

Mevlid gecesini ihya etmek bidat mi

1994 senesiydi. Merhum pederimin teşvikiyle bir taraftan Haseki Eğitim Merkezi'nin en kıdemli hocasından klasik İslâmî ilimlere dair özel dersler alıyor, bir taraftan da üniversite sınavlarına hazırlanıyordum. Bugünlerde 95 yaşlarında olan, kendisine talebelik yapmakla müftehir olduğum Türkiye çapında tanınmış bir fakih olan muhterem hocamıza mevli

Cübbenin altında gizlenen üniforma: Millî Mücadelemizin sarıklı kahramanlarından İsmail Şükrü Çelikalay Hocaefendi

Yarın, Millî Mücadelemizin nihâî zaferle taçlandığı 30 Ağustos zaferinin yıldönümü. Zor şartlar altında zafer kazanmak her milletin harcı değil. Böyle durumlarda zafer, çok büyük emek ve fedakârlık gerektirir. O günlerde bu mücadeleyi veren ecdadımızın pek bilinmeyen muazzam fedakârlık ve kahramanlık öyküleri var. Bu öyküler, bizler ve gelecek nesi

Kur'an ile nükte yapmak

Gülmek, insanoğlunun en çok ihtiyaç duyduğu şeylerden biri olduğu gibi insanı sevimli kılan özelliklerdendir. Nükteler yoluyla gülmek ve güldürmek ise ince ruhlu ve kıvrak zekalı insanların hususiyetlerindendir. Fahr-i Kâinat Efendimiz (sav) de mütebessim bir çehreye sahip olup sık sık nükteler yapar, güler ve güldürürdü. Hatta bazı sahâbîler, onda

Cemaat ve fırka arasındaki farklar

Geçen haftaki yazımızda, cemaatlere ve fırkalara ilişkin bazı genel tespitler yapmıştık. Bu yazımızda ise, cemaat ve fırka arasındaki farklara işaret etmeye çalışacağız.1.'Cemaat'te bir bedenin, bir gövdenin parçası olma niteliği belirgindir. 'Cemaat' mensubu birisi, kendi cemaatini bir bedenin uzvu, bir ağacın dalı olarak; kendisini de o uzvun, o

Diyanet ve iftira

Geçtiğimiz günlerde birazcık imanı, azıcık insafı ve zerre kadar vicdanı olan herkesi rahatsız eden/etmesi gereken bir hadise yaşandı. Dindar bireyler, dinî kurumlar ve cemaatler hakkında çoğu asılsız olmak üzere aleyhte yayın yapmayı kendisine vazife edinmiş bir kesimin kontrolündeki internet sitelerinde en 'flaş haber', Mekke'de vazife yapan bir