İhtilaf kültürü

Hiçbir insan diğerinin 'fotokopisi' değildir, olamaz ve olmamalı. Allah her insanı, fizikî ve ruhî yönden diğerlerinden farklı yaratmıştır.Farklılığı zenginlik vesilesi yerine, ihtilaf konusu yapmak bir nevi zulümdür. Çünkü Yüce Yaratıcı her insanı biricik yaratıyor. Şahsiyeti, huyu suyu, kabiliyetleri, zevkleri, üzüntüleri, güçlü ve zayıf yönleri ile her insan 'özel tasarım'. Aynı aileden kardeşler, hatta ikizler bile birbirinden farklı. ALLAH ÇEŞİDİ SEVER Allah'ın güzel isimlerinin tecellîlerini gösteren kâinatta ve insanda çeşitlilik hakim... Bir renk cümbüşü, çok sesli bir orkestra, iç içe geçmiş çeşit çeşit âlemler. Bu çeşitlilikte kaos yok, mutlak bir düzen ve ahenk var. İnsan bu ilâhî ahenge uyum sağladığı ölçüde başarılı ve mutlu oluyor. Fıtratyaratılış kanunlarına aykırı hareket ederek bir çığır açmak mümkün değil. Çok denemeler olmuş ama başarılı olamamış, sathî kalmış. Totaliter ve komünist sistemler bunun örnekleriyle dolu. Toplum hayatının sağlıklı işleyebilmesi için, her meslek erbabına ihtiyaç var. Manav, kasap, berber, fırıncı, demirci, ayakkabıcı, kitapçı vs.. Herkes berber olsun veya herkes kitapçı olsun denilse toplumun çökeceği açıktır. Soframıza gelen bir ekmekte bile kaç kişininmesleğin emeği var. KENDİ DİNÎ ANLAYIŞIYLA BÖBÜRLENMEK... Dinî anlayış ve hizmet metotlarında da durum farklı değildir. Ortak payda olan inançta buluştuktan sonra, meşrep ve meslekler ihtilaf konusu yapılmamalı. Çünkü "Mahlukatın nefesleri adedince Allah'a giden yollar vardır." Bu darmadağınık olmak değil, zenginliktir. Ölçüyü Rabbimiz