Düşünceyle en çetrefilli olayları çözümleyebilir, sıkıntılarına karşı göğüs gerebiliriz. Ümit ve azimle, şevk ve gayretle üstesinden gelebiliriz. Yeter ki; doğru bakış açısını yakalayabilelim.Bu gün eğitimci yazar merhum Mustafa Canelli'nin yıllar önce söylediği, günümüzde de geçerli tavsiyelerine kulak veriyoruz: "Varsın sıkıntılar sarsın dünyanızı. Dertler, ıstıraplar, hastalıklar, musibetler kol gezsin etrafınızda. Savaşlar en kanlı manzaraları nakşetsin beşer hafızasına. Mazlumların feryatları arşa yükselsin. Zalimler gururla dolaşsınlar meydanlarda. Haksızlar en masum kisvelere bürünsün. Hak ayaklar altında çiğnensin. Adaletsizlik baştâcı, zulüm kanun olsun. İnananlar horlansın. Riyakârlar nimetlere konsun. Makamlar ehil olmayanlarla dolsun. Siz yine de; bunları düşüne düşüne dünyanızı karartmayın. Hayatın size bakan penceresinden ibretle bakın, seyredin, algılayın, yorumlayın. Lâkin her şeyden evvel rahatlayın ve gülümseyin. Gülümseyin. Çünkü sıkıntılar birer muallimdir. İnsana sabrı öğretir, pişirir, olgunlaştırır. Çareler üretirsiniz aşmak için; düşünür, çalışır, gayret gösterirsiniz kurtulmak için. Miskinlik uykusundan uyandırır, yağlanmış, paslanmış vücudunuzu çalıştırır; kireçlenmiş beyninizi işletirsiniz. Şu halde dert etmeden, sıkıntılara bir damla gülümseyin. Gülümseyin. Çünkü; dertler, ıstıraplar, hastalıklar anlam kazandırır hayatımıza. Titreyen cesedinizden kirleri, zonklayan kalbinizden günahları alır götürür. Boşu boşuna geçip giden serseri ömrünüzü verimli, anlamlı kılar. Öyle ise dertler beyninizi tırmalayıp,