Şimdi derin ve beyaz bir musıkî var, şehrin sokaklarında...Yine 'o mahur beste' çalıyor. Gören görüyor, duyan duyuyor.. Rüzgâr vazife başında.. Yine beyaz kefene bürünmüş; kalp büyüklüğündeki kâinat.. Meleklerin salıncağı.. kar kristalleri. "La uhubbûl afiliyn" diye fısıldıyor bütün kristaller.. ve sonra e..ri..yor!.. Batıp gidenleri kim sever ki! Halil Cibran soruyor: "Eğer kış; 'bahar yüreğimdedir' deseydi, ona kim inanırdı" Mahmut Kaplan Hocam dalgın ve telâşlı: "Kar yağıyor Duraklarda geç kalmışlığın telâşı Dalıp gidiyorum geçtikçe otobüsler Saçlarıma ışıklar dökülüyor Kar yağıyor." Ahmet Muhip Dranas ise, bu saf ve beyaz rüyadan uyanmak istemiyor: "Uyandırmayın beni, uyanamam. Kaybolmuş sevdiklerimiz aşkına, Allah aşkına, gök, deniz aşkına Yağsın kar üstümüze buram buram... Buğulandıkça yüzü her aynanın Beyaz dokusunda bu saf rüyanın." HAYRANLIK UYANDIRAN KAR KRİSTALLERİ Amerikalı fotoğrafçı Wilson Alwyn Bentley 50 yıl boyunca, sürekli olarak kar tanelerine yoğunlaşmış ve yaklaşık 6000 adet kar kristalini fotoğraflamıştır. Bentley 1925 yılında şöyle demiş: "Mikroskopla bakınca, kar tanelerinin mu'cize güzelliğini fark ettim. Bu güzelliğin başkaları tarafından görülmemiş ve takdir edilmemiş olmasını utanç verici buldum. Her bir kristal, bir tasarım şaheseriydi ve her kar tanesinin şekli farklıydı. Kar tanesi eridiğinde bu tasarım sonsuza kadar kayboluyordu." Kaînatın yaratılışından, kıyametin kopmasına kadar yaratılan kristallerin hiçbiri diğerine benzemiyor; öyle mi Müthiş.. Yüce ve Âlim olan Allah'ın kudretini gösteren birlik ve teklik mühürleri bunlar... ÜMİT.. AŞK.. ŞEVK.. Bilirsiniz; kış kalbinde baharı saklar. Bunu herkes bilir, ama; çok az kişi buna kalpten inanır. Ümidini diri tutar, karamsarlığa düşmeden hizmetine devam eder. Hele kar, boran, fırtına peş peşe ise; sıkıntıların birisi biterken birisi başlıyorsa... Kara bulutlar ufku kaplamış ve güneşten bir ışık hûzmesi bile görünmüyorsa.. Baharın geleceğine ve güneşin doğacağına inanarak, ümitle, aşkla, şevkle hizmet etmek sağlam bir imanın göstergesi