Son iki asrın ibret tablosu (1)

Beşer tarihi itibariyle çok farklı, aynı zaman çok çetin bir zamanda yaşıyoruz. Bir başka ifade ile, umum ümmetin asırlardır şerrinden Allah'a sığındığı âhirzaman sürecinin-vetiresinin içinden geçiyoruz.Mâkul ve makbul kaynaklardaki yorumlara-tevillere göre, bunun adı "dehşetli âhirzaman"dır. Yaşadığımız devri aynı tâbirle yâd eden şahsiyetlerden biri de Bediüzzaman Said Nursî'dir. Sikke-i Tasdik-i Gaybî isimli eserinde (s.145) aynen şu ifadeyi kullanıyor: "Fitne-i âhirzamanın müddeti uzundur; biz bir faslındayız." "Helâket ve felâket asrının adamı" olarak da isimlendirilen Üstad Bediüzzaman Hazretleri, âhirzaman faslının başlangıcını 1800'lü yılların başlarında Yeniçeri Ocağıyla bağlantılı olarak cereyan eden kanlı hadiselerle irtibatlı şekilde yorumluyor. Açıkçası, bizde aynı tarihi baz alarak kronolojik formatta ve özet halinde bir bilgi demeti hazırladık. Yakın tarihe meraklı olanların dikkatine arz olunur. İşte, söz konusu o "helâket ve felâket devri"nin kronolojik tarzdaki fasılları ve o uzun zincirin ibretlik bazı halkaları: 1807-8: Tahttan indirilen Sultan III. Selim ile Sultan 4. Mustafa peşpeşe katledildiler. Yeniçeri Ocağına sızmış olan masonlar ve zındıka komitesinin kışkırtmaları sebebiyle yaşanan kanlı arenada, sıradaki tek veliaht Sultan II. Mahumud'u da öldürmek istediler. Ancak, bu emellerine naile olamadılar. Şayet o da katledilmiş olsaydı, Osmanlı'nın erkek nesli bitmiş olacaktı. Dolayısıyla, onun kurtulması ve tahta geçmesiyle birlikte, Osmanlı'daki hilâfet ile saltanatın ömrü yüz küsûr sene daha uzamış oldu. 1808: Sened-i İttifak imzalandı. Sultan II. Mahmud ve Sadrazam Alemdar Mustafa Paşanın iradesiyle, Rumeli ve Anadolu ayanlarıyöneticileri İstanbul'da toplanarak, onlarla ilk defa olarak anayasal bazı vasıflar ihtiva eden bir anlaşma sağlandı. Ne var ki, bu hayırlı teşebbüs kâğıt üzerinde yazılı olmanın ötesine pek geçemeyerek akim kaldı. Merkezde çok şiddetli sancılanmalar yaşandı. Öyle ki, Sadrâzam Alemdar Paşa da saldırıların hedefi oldu ve Sened-i İttifak'tan iki ay kadar sonra (14 Kasım 1808) öldü, ya da öldürüldü. 1826: Yeniçeri Ocağı, "Vaka-i Hayriye" diye isimlendirilen bir kararla 15 Haziran 1826'da Sultan II. Mahmud'un iradesiyle ortadan kaldırıldı. Binlerce asker katledildi. Bu ocağın yerine "Asakir-i Mansure-i Muhammediye" ismiyle yeni bir ordu kuruldu. Bu ordu, Sultan Mahmud'un sevgili oğlu Sultan Abdulaziz'i önce hâll ile tahttan indirdi, hemen ardından da katletmiş oldu. 1829: Sultan II. Mahmud'un bir fermânıyla Fes ve kıyafet inkılâbı yapıldı. 3 Mart'ta