Jale Özgentürk

Cumhuriyet

Rant odaklı kentsel dönüşüm arzusu, Ataköy 1. Kısım'ı tehdit ediyor: Ataköy'e de karot kıskacı

Deprem riski tepesinde sallanan İstanbul, kentsel dönüşüm bahanesiyle ne yazık ki gözü dönmüş bir rant tutkusunun pençesine düştü. Geçen hafta İstanbul'un en değerli semtlerinden Etiler'de, Taşyapı'nın binaların güçlendirilmesi ya da yıkımı için karot almayı nasıl bir tehdide dönüştürdüğünü yazmıştım. Meğer Etiler tek bölge değilmiş. Binaların da

Taşyapı'dan dönüşüm soslu el koyma

İstanbul'un inşaatla altüst olmuş, "ihanet edilmiş" son 30 yılına hep aynı müteahhitler damga vurdu. İlk hatırlanılacak isimlerden biri de Emrullah Turanlı'nın sahip olduğu Taşyapı İnşaat. Taşyapı adı İstanbul'da onlarca tartışmalı projeyle anıldı yıllardır. Bugün de İstanbul'un en değerli semtlerinden biri olan Etiler, yeni bir yağma planının kısk

Zeytinimi alma geleceğimi çalma

Türkiye'nin Ortadoğu'ya hükmetme hayalini kurduğu "büyük" gündeminde Ankara'da bir eylem sürüyor günlerdir. Egeli köylüler geleceklerinin yok olmaması, hayat damarlarının kesilmemesi için parklara serdikleri yatakların üzerinde yatıyor. ünkü 13 Haziran'da zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına ilişkin verilen kanun teklifine Türkiye B

Sınıfın hafızası umudu yaşatıyor

Her yıl haziran ayının ortasına geldiğimizde, belleğimizde tarihin kapısı aralanır ve Türkiye işçi sınıfının bu topraklara emanet ettiği en önemli hatırayla yeniden buluşuruz. Türkiye işçi sınıfının tarihinde 15 16 Haziran 1970 tarihi bir kırılma noktasıydı. 12 Mart muhtırasının ayak sesleri duyulurken dönemin iktidarı işçilerin 1960'larda elde ett

İflas rüzgârı sertleşti

Türkiye derinleşen ekonomik krizinde ciddi bir yol ayrımında. Ancak bu seferki yol, çoğu için çıkmaz sokak gibi. Yüksek faiz, sıkı para politikası, kredi musluklarının kapanması... Alım gücünü kaybeden, yoksullaşan çaresiz vatandaştan sonra sanayici de sendeliyor. Hatta sadece sendelenmekle kalmıyor; bir bir yere düşüyor. ÜLKE ÇAPINDA DURAN ÇARKLAR

Görünmez patronlar devri

Dünyada yaşanan büyük değişimin başlıca kodları arasında, hızlanan dijitalleşme, enerji dönüşümü, tedarik zinciri kırılmaları ve jeopolitik gerilimler yer alıyor. Bu gelişmeler Türkiye'yi çok sert şekilde etkiliyor, etkilemeyi de sürdürecek. Türkiye bu büyük fırtınaya hazırlanıyor mu Elbette hayır. Büyük bir ekonomik krizin ortasındayız. Halk yoksu

İstanbul'da partizanlık yıkımına hazır mıyız

Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorluklarına başkentlik yapmış, Türkiye Cumhuriyeti'nin en ışıltılı ve kozmopolit şehri İstanbul, en büyük felaketlerden birinin eşiğinde duruyor. Geçen 23 Nisan sabahı hissedilen 6.2 büyüklüğündeki sarsıntıyla, milyonların yüreği yine ağzına geldi. Uzmanlar yıllardır aynı uyarıyı yapıyor: "Büyük İstanbul depremi" kapı

Vicdanın çöküşü

Baharı toprak kokusuyla, doğanın muhteşem renk ve koku değişimiyle karşılayanlar olduğu gibi, kamyon kasasında, naylon çadırın içinde yola düşerek karşılayanlar da var. Her yıl nisan ayında Doğu ve Güneydoğu'dan Karadeniz'e, İç Anadolu'ya, Ege ovalarına doğru bir sessiz göç başlar. Sayıları bir milyonu aşan mevsimlik tarım işçileri için bu göç, sad

Dertleri iklim değil

Türkiye uzun bir süredir ekonomik bir labirentin içinde yön arıyor. Enflasyonla mücadelede her yeni yöntem, bir öncekinden daha büyük hayal kırıklığı yaratıyor. Pazar filesi dolmuyor, ay sonu gelmeden cüzdanlar boşalıyor. Ücretlinin, emeklinin maaşı hızla eriyor. Ancak ekonomideki yangının dumanı yükselirken siyaset sahnesinde bambaşka bir gündem v

Küreselleşmede son perde mi

Donald Trump ilk başkanlık dönemine yürüdüğü 2016'da "Önce Amerika" demiş ve yeni bir ekonomik düzenin de fitilini ateşlemişti. Atlantik'in öte yanında başlayan bu yeni yolculuk, aradan geçen sekiz yılda, küresel ekonomi literatüründe başka bir kavramın, yeni "ticaret savaşlarının" kapısını açtı. Trump'ın Çin'e yönelik tarifeleri, Avrupa Birliği il