Bugün cumhurbaşkanı ikinci tur seçimi var. Bu saatten sonra size şunu seçin, öbürünü seçmeyin demem doğru olmaz. Zaten seçim yasağına girer. Ama bir şeyler söyleyebilirim. En başta: Lütfen sandığa gidin ve oyunuzu kullanın. Oyunuzu kullanmazsanız, yarın, öbür gün, Türkiye'de olup biten üstüne söz söyleme hakkınız pek sağlam bir temele oturmaz. Size
Hocam Oktay Sinanoğlu ile birlikte çalışırken bol bol tartışırdık. O benim yanlışımı bulurdu, ben onun Bilim yapıyorduk, kutsal risalelerin şerhi ile uğraşmıyorduk, değil mi Hiçbir tenkidimden alındığını hatırlamıyorum fakat bir sözümden sonra beni edeplendirmişti: "Değer hükmü veren cümle kurma!" "Ne demek" diye sordum. Sabırla anlattı: "'Şunu yan
Yanılan kamuoyu araştırma şirketleri bize bir açıklama borçlu. Biraz ciddiyet hakkımızdır, değil miAraştırdıkları kamuoyu biziz sonunda Aslında bunu kendilerine de borçlular.Sayılar tam doğru değil belki ama kabaca, 10 kadar büyük kamuoyu araştırma şirketi, seçimleri yanlış tahmin etti. Önde dedikleri aday geride, geride dedikleri aday önde çıktı.
Türkiye'de, paralel evrenlerde yaşayan, birbirinden pek de haberi olmayan halklar var. En az iki paralel evrende. Belki daha küçük birkaç evren daha var. Ne demek istiyorum Aynı ülkeye, aynı olaylara bakıyoruz ve birbirine taban tabana zıt şeyler görüyoruz. Olaylar aynı, algılar bambaşka. Hadi biz subjektif değerlendiriyoruz. Peki, anketlere ne olu
İnsanların, güvenle "Ankara'da hâkimler var!" dediği bir Türkiye'ye uyanmak istiyorum. Yalnız Ankara'da değil, 81 ilde "Hâkimler var!" denilen bir Türkiye'ye.Devletle iktidarın, devletle partinin aynı şey olmadığını bilen bir Türkiye istiyorum. Partiden emir almayan, herkese eşit davranan ve sadece görevini yapan bir güvenlik ve adalet istiyorum.AD
Çok partili hayata geçildikten sonra seçmenin, ona değil ötekine oy vereceksin diye zorlandığı seçimler var mıdır Ben böyle iki seçimin şahidiyim. İkisi de darbe iktidarlarının teşebbüsüydü. Darbeciler seçime gitmek zorunda kalınca şu havaya girmişlerdi: Peki. Hadi seçin bakalım ama bizim dediğimizi seçin. Bizim istediğimiz yönde oy kullanın! Sonra
Bir yanda idealler: Çalışmaya saygı, üretmeye saygı, canlıya saygı, doğaya saygı. Diğer yanda popülist politikacının vaatleri: O da bedava, bu da bedava. Çalıştığın yeter artık sen de emekli oluver. Beş vereceğim. Beş değil on beş vereceğim! Cuma yazımda dostum Mustafa Tezel'in iki nesil büyüklerinin toprağa, ürüne, ağaca, bağa, bahçeye bakışlarını
Geçen Cuma günkü yazım üzerine, değerli dostum Mustafa Tezel'den bir mesaj geldi. Mustafa Tezel, devlet umuru görmüş bir aydınımızdır; Kırmızılar hareketinin, sitesinin, yayınlarının kurucusudur. O yazımda bahsettiğim emperyal, yani "Ben ben ben; ver, ver, ver" diyen zihinle "Ölmeye, ölmeye , ölmeye geldik" diyen körü körüne tabi, köle zihnin, bizd
Soru şu: Bir partinin başarısızlıkları, ülkeyi sürüklediği ekonomik sıkıntı, devletin kurumlarındaki zayıflama, hukuktan yolsuzluğa bütün göstergeler kırmızıda. İlla velakin, anketlere göre, hâlâ 30'lar, 40'larda bir taraftar kitlesi var. Bu nasıl mümkün oluyor Geçen yazımda, bunun muhtemel sebeplerinden birini anlattım. Harvard Üniversitesi psikol
Seçmenler nasıl davranır, nasıl davranacak Bu soruların içinde dolaşıyorum.Bir kere, şaşırtan bir bağlılık görüyoruz: Bir partinin yönetemediği, beceremediği apaçık meydandayken taraftarından pek azını kaybediyor. Ak Parti'ye bakınız: "Ben ekonomistim!", "Verin yetkiyi bu kardeşinize görün döviz, enflasyon, faiz ne olurmuş!" sözlerinden sonra döviz
© 2016