İrfan Özfatura

Türkiye

Çin'e kafa tutan ada Formasa

Eskiden en önemli haber kaynağımız akşam ajansıydı. Radyo 19.00'a saniyeler kala dıııt dıııt dııt diye sinyal verir, saatlerimizi ayarlardık itinayla. Sanki operasyona çıkacaz. Mevzu Çin olduğunda Sun Yat-sen, Mao Zetung, Çu Enlay ve Çan Kay-şek adları dolanırdı. Kulaklarımız alayına aşina. O zamanlar Tayvan çok önemli bir ada, Milliyetçi Çin ya da

Ayağını arabana göre uzat

atırlarım da resim derslerinde ev çizdirirlerdi sınıfta. İki katlı yapardık, bahçeli ve dıştan merdivenli olurdu mutlaka. Bacasında pembe pembe dumanlar, buram buram mutluluk tüter, karışırdı bulutlara. Bu evde nineye, dedeye, amcaya, dayıya, teyzeye, halaya herkese yer vardı, olmadı birkaç cam daha karalarsın duvara, odaları çoğaltmanın zoru yok y

Urfa siye küsmemiş le habarın olsun

Uyuyamamışsınızdır Mideniz bu kadar kebaba, isota alışkın değildir zira Çiğ köfteye mi daldınız, baklavayı mı kaçırdınız yoksa Sabaha kadar pınar çeşme aramış, çölleri tırmalayıp vaha kovalamışsınızdır uykunuzda. Ezanlar okunmadan kalkarsınız. Eh vakit de yaklaşmış. Gidip namazı camide mi kılsanız acaba Serinlik, kuş sesi, oh mis gibi hava Balıklıg

Hatırlatmakta fayda var, kulağımız aşina

Kıbrıs büyük bir adadır, sevimlidir, verimlidir, stratejiktir. Bu yüzden büyük devletler bigâne kalamaz ona. Eski Mısır, Asur, Pers, Roma fasıllarını geçelim, bizi ilgilendiren tarafından bakalım olaya. Bir defasında Resûl-i ekrem (Sallallahü aleyhi vesellem) Süt Teyzesi Ümmi Hiram Hatun'un evinde kayluleye yatar, uykudan tebessümle uyanırlar. Ümmü

Dur kaçma... Kanun namına!

Western dedikleri kovboy filmleri stüdyolarda çekilir. O evler, oteller, barlar, saloonlar, tahta perdeden ibarettir. Sadece ön yüzleri boyalıdır, arkaları kontraplak levha artı payanda. Seyrederken hayran kaldığınız dağlar, çöller, kaktüsler fotoğraftır, yönetmen ne tarafa derse taşırlar oraya. Yani ben ne Silvercity'ler gördüm, yoktular aslında!

İskeçe yetim kaldı

Rumeli camileri misafir odası gibi bakımlıdır. Bir kere tertemizdir, taze kireç kokar. Şadırvanda asılan havlular kar beyazdır ve itinayla ıtırlanmıştır lavantayla. Bir köşede yıkanmış ütülenmiş, cilbaplar, cübbeler, takkeler, eşarplar... Bahçede hanımelleri, kasımpatılar, sardunyalar. Güller gölge gölge yaslanır mezar taşlarına... 2015 yılıydı san

İki teker dert çeker

Geçen gazetemiz hastanesinin doktorlarından Şükrü Çido ve Ahmet Faruk Yağcı konuşuyor. Kulağıma bir İznik Gölü ve Köfteci Yusuf lafı çarpıyor yanlış duymadımsa. "İznik'e mi" diyorum, "Beni de alsanıza." - Bisikletin var mı - Bisikletim mi Var sayılır gazetemiz bir tane vermişti kuponla. Ama yıllardır yatıyor, fren teli kopuk, vites çalışmıyor, bira

Kiev'in bir hayaleti daha vardı... Rusların kâbusu Erich

Rusya neredeyse 4 aydır Ukrayna'da... Bakalım ne kadar oyalanacaklar daha Hesabı Ukrayna'nın teslim olacağı üzerine yapmışlardı, baltayı vurdular taşa. Hatırlarsanız bir ara "Kiev'in hayaleti" diye bir şehir efsanesi dolaşmıştı ortalıkta. Efendim 29 yaşındaki Binbaşı Stepan Tarabalka Mig 29'u ile işgalin ilk günü altı Rus uçağını düşürmüş ve ilerle

Yangına müdahale mi, yalanla mücadele mi

Vali köyü ziyaret ediyor. Teyzem ne bilsin senli benli konuşuyor. "Sen nerde çalışıyon bakem" -Ben bu vilayetin valisiyim ana. -Aaa evladım accık daa okuyaydın da, ormancı olaydın ya. Orman Genel Müdürlüğü anayasa ile korunan bir teşkilat. Ayrı hukuku, kanunu var. Memleketin neredeyse üçte birini idare ediyor ve toz kondurmuyor yeşil vatana. Gelene

Herkez bil(eye)mez, bizimki ince sanat

Geçen Eminönü'ne ineceğim. Berber arkadaş "sana bir makas versem" dedi, "Bileyletebilir misin acaba" - Elbette, bunun bir yükü yok bana. - Çok iyi olur ya, günlerdir gidecek birini arıyordum, dükkânı da bırakamıyorum. - Amaaan altı üstü biley değil mi buralarda da yaparlar. Hatta bir ihtiyar var "bileyci geldi hanım" diye dolanıyor sokaklarda. Güld