Türkiye'de siyasî fetret dönemleri (2)

Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti iktidarını silah zoruyla deviren 1960 darbecileri, ona destek veren demokrat kitleyi şaşırtmak ve bölmek, Halk Partisine iktidar yolunu açmak için merkez sağa hitap eden iki partinin kuruluşuna müsaade ettiler. AP (Adalet Partisi) ve BTP (Büyük Türkiye Partisi.)Merhum Zübeyir Gündüzalp, AP'nin, DP'nin devamı olduğunu belirterek Nur Talebelerinin bu hususta kafa karışıklığı yaşamasını engelledi ve darbecilerin oyununu bozdu. Nur talebelerinin AP'yi desteklediğini gören, içinde dinî grupların bulunduğu demokrat kitle (pek azı hariç) aynı partiye teveccüh etti. Süleyman Demirel liderliğinde AP'de toplanan demokratlar, 10 Ekim 1965'te yapılan seçimlerde oyların 53'ünü alarak tek başlarına iktidara geldiler. Demokrat iktidar, 1965 -71 arası sürede gösterdiği performans ile 7 kalkınma hızı, düşük bir enflasyon ile Türkiye'yi şaha kaldırdı, Adnan menderes ve DP'nin başlattığı, ancak meşum 1960 darbesiyle kesintiye uğrayan tarım ve sanayi üretimi ile alakalı kalkınma hamlelerini ve projeleri devam ettirildi. Demokratların 1965-71 arası iktidar dönemi, demokratikleşme ve ekonomik kalkınma yönünden Türkiye tarihinin en parlak dönemi olarak kayıtlara geçti. Türkiye o yönüyle hür dünya ve İslâm Âlemi nezdinde sözü dinlenen itibarlı, örnek bir İslâm ülkesi haline geldi. O dönemde demokratların açtığı hürriyet zemininde, başta Nur talebeleri olmak üzere dinî cemaat, siyasetin ve devletin baskısı olmadan, kendileri de politize olmadan sağlıklı ve ihlaslı iman ve Kur'an hizmeti yapmışlardı. Türkiye'nin, Kemalizm'in baskısından kurtulup demokrasiye geçerek hür zeminde kalkınması ve toplumsal huzura kavuşmasını hazmedemeyen iç ve dış fesat odakları,1968 yılında tekrar harekete geçtiler. Odaklar, üniversitelerdeki sol grupları iğfal ederek, demokrat idareye karşı meydanlara çıkıp güya hükümetin politikalarını sorgulamaya yönelik protesto gösterileri yapmaya yönelttiler. Ne yazık ki bir kısım sağcı üniversite gençliği de, fesat odaklarının tuzağına düştüler, gösteri hürriyetini su i istimal eden ve taşkınlık yapan aşarı sol gruplarını devletin güvenlik güçleriyle karşı karşıya bırakacakları yerde, meydanlara inip sol öğrencilerle çatışmaya girdiler. Bu çatışmalarda birçok gencin kanı aktı. Türkiye'nin demokrat güçlerin liderliğinde demokratikleşerek açılan hürriyet zemininde iman ve Kur'an hizmetlerinin inkişaf etmesinden, dinî ve manevî değerleri dışlayan Kemalizm'den uzaklaşmasından rahatsız olan o zamanki ordu yönetimi, durumdan vazife çıkardı. Yönetim, gösteri yapan sol ve sağ gruplara