Ruhu ve aklı dışlamak

İnsan olarak hepimize düşen görev; Allah'ın kuluna -kul olduğunu kabul etmeyenler hariç- bahşettiği ruhu ve aklı perdeleyecek, kirletecek, yanlış senaryolar üretecek ortamı gördüğünde, tedbirini almak ve elinden-dilinden geliyorsa düzeltmeye çalışmaktır. Akıl ile ahlak arasında mantık köprüsü kurabilenler, bahtiyar insanlardır ve çevrelerindeki kirliliklerden uzaklaşarak, daha temiz alanları, sahaları ve insanları seçip, onlarla hemhal olurlar. Gören, belleyen ve kıyas yapabilen ruh ve akıl sahipleri; kötülüklerle içli dışlı olmuş, bu hallerden vazgeçmemiş, fikri ve siyasi kazancı ile çevresini buradan temin etmiş ve eden kimseleri bilmek ve tanımakla yükümlüdürler. Hayatının bütününü çıkara yönelik işlerde geçirerek; aklını, ruhunu, vicdanını tahrip ve yok edercesine kullananlarda; "merhamet, ahlak, erdem ve benzeri tüm insani melekeler" stoplar ve