Dürüst ve haysiyetli bir kimse; kim olursa olsun, hangi inanca, milliyete mensup bulunursa bulunsun, asırlardır topraklarımızda yaşanan hadiselerin başında, "iman ile inkâr mücadelesi" olduğunu kabul eder. Osmanlı döneminde 22 milyon metrekareye çıkan topraklarımız ile bugünkü 780 bin metrekaredeki varlığımızın temelinde halen iman ile inkârın mücadelesi yatmaktadır. Aklıselim şekilde; bugün, dün ve yıllar ötesine giderek, olup bitenlere baktığımızda bu mücadele her zaman ilk sırada olmuştur. Cemil Meriç'in ifadesiyle; "Kıyasıya bir savaştı bu. Haç ile Hilal'in, Batıyla Doğunun iman ile inkârın savaşı". Batının topraklarımız ve devletimiz üzerindeki emelinde zerre eksilme