Şeyh İmran Hz.leri Mudurnu (2)
HÜSEYİN ÖZTÜRK
Tasavvuf ve tasavvuf öğretmenlerinin, ihyacılarının, yaşayarak örnek olanların hayatları, toplumsal mutabakat sözleşmesi gibidir.
Bütün bir coğrafyamız; Orta Asya'dan, Horasan'dan, Balkanlar ve Anadolu'ya yağmur gibi yağan ve yağdıkları her yerde, dini-milli değerler deryasında insanı inşa eden nice Allah dostlarıyla sarılıdır.
Rızayı ilahi adına ilim ve irfan tohumu ekicileri olan Allah dostları, dünyaya dair hiçbir gayeleri olmadan hizmetlerini ifa etmişlerdir.
Doğrusunu Allah bilir elbet ama İmran Hz.leri ve Filibeli Hacı Tevfik Efendi de bu ilim hazinelerinden ikisidir.
Derler ki, "yer ve gök dua ile durur". Cenab-ı Allah dua etmek için öyle çok vesileler yaratmış ki, işte bu sebeplerden birisi de insanları manevi anlamda ihya etmek için yeryüzüne yayılan Allah dostlarının kabirlerini ziyarette, ne isteniyorsa sadece Allah'tan istenmesidir.
Elbet aklıselim sahibi hiç kimse, velilerden bir şey ummazlar. Ne istiyorlarsa Allah'tan isterler, onlar da zaten bunları öğütlemişlerdir.
Mesela Mevlana Hz.leri bu hususta şöyle demiştir:
"Kulluk ve iman şimdi makbuldür. Yani yaşarken. Ölümden sonra hesap günü her şey meydana çıkınca inanmak ve iman etmek işe yaramaz".
Şeyh İmran Hz.lerinin nerede bulunduğundan dün söz etmiştik. Hakkında net kaynaklar yok ama rivayetler öyle göstermektedir ki, Şeyh İmran Hz.leri, Ahmet Yesevi Hz.lerinin silsilesinden bir Allah dostudur ve irşat amacıyla Mudurnu'ya gelmiştir.
Ahmet Yesevi ocağından Balkanlar'a (Bulgaristan'a), sonra Anadolu'ya (Mudurnu'ya) gelen Alperenlerden olsa gerektir.
Kabrinin hemen yanı başında bulunan İslam âlimiFilibeli Hacı Tevfik Efendi, Şeyh İmran Hz.lerinin orada olduğunu belirtmektedir.
Filibeli Hacı Tevfik Efendiye gelince: Filibeli Hacı Tevfik Efendi, 1796 yılında Filibe'de doğmuş, 1929 yılında Mudurnu'da vefat etmiştir.